Hatırlayanlar olacaktır, Salih Erimez’in bir resimli
tefrikası hakkında yazmıştım. O fasıldan devam ediyor ve Erimez’le yapılmış
hayali (tarafımdan uydurulmuş) bir söyleşi paylaşıyorum. Malumunuz, o yılların
magazinleri havasında hafif güdük, Ankara ağzıyla cücük kadar bir söyleşi benzetmeye çalıştım. Erimez ile ilgili pek bir şey bilmiyoruz, o da üzücü. Meraklısına diyelim, affola diye ekleyelim.
Salih Bey, “1900 Yılında İdi” serinizin başkahramanı olan Bayram gibi bir adamı çizerken aklınızda kim vardı?
Salih Erimez: Bayram bir kişiden ibaret değil. Onu hayal
ederken memlekette ikbalin yolunu yüzsüzlükle, dalkavuklukla bulmuş herkesin
toplamı gibi birini düşündüm. Eskiden daha çoktu, şimdi de var, bu topraklarda
en hızlı terfi alanlar, güzel eğilenlerden çıkar, en çok onlara nasip olur. Onları
hicvetmek istedim.
Haremden, saray çevresinden güzel ve yalnız kadınlar
anlatmışsınız.
Kadınları süs gibi göstermeye bayılır bu millet
ama ne söylediklerine kulak veren pek yoktur. Ben onların mahrem içinde çaresiz
kaldıklarını ne kadar mahkûm olduklarını göstermek istedim. Resmettiklerime “Ahlâka
mugayir” diyenler, “edepsiz” bulanlar var… Kadın teni ayıptır da, paşaların
arsızlığı mehabet midir?
![]() |
İşim gereği kullanıyorum. Mesele sevmek ve sevmemek değil. Heccavlık, silah değil ama bir aynadır. Eğri duranı daha da eğri, doğru duranı ince ve uzun gösterir. Bir paşayı kahkahayla sarsabiliyorsan, yazın ve çizgin kılıçtan keskindir demektir. Benim kalemim ve fırçam, kağıttan bir hançerdir. Ucuzdur ama sarsar.
“1900 Yılında İdi” eski mi yoksa eskimeyen bir hikaye mi sizce?
Eski hikaye…var tabii de, güzelse yenilenir tabi de… Memlekette, bana soruyorsan eğer, hiçbir şey tam anlamıyla eskimez. 1900 yılında olanlar, 1950’de de olur. Belki şapka değişir, fes gider kravat gelir… ama dalkavuk, jurnalci, sefa düşkünü şu bu hep aynı kalır. E benim de işim tarihin kirli aynasını çizmek. Ayna dedim bak.
Son olarak, bugünkü genç çizerlere ne tavsiye edersiniz?
Cesaret tavsiye ediyorum. Kaleminiz kaş çatmalı, kalbiniz öfkelenmeli diyorum. Mizah, sadece güldürmek için değildir; doğru yerde kullanılırsa devlete fısıldamaktır.
![]() |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder