Cuma, Nisan 04, 2025

Beşinci gün

Ankara’da protestoların beşinci gününde Kuğulu’dan başlayan, Tunalı, Libya Caddesi ve Koleje varan, oradan Kızılay’a yönelen yürüyüşteydim. Şehirde (resmi cenazeleri de sayarsak) o güne kadar gördüğüm en büyük kalabalıklardan biriydi, yaşamış olduk.

Birlikte yürüdüğüm protestocuların tamamı oğlumdan biliyorum 2003 ile 2007 arası doğumlulardı, koordine olamamalarından ve pek slogan bilmediklerinden hayatlarında ilk kez böyle bir eyleme katıldıkları anlaşılıyordu. Çok çok azının yüzü açıktı, geleceklerine dair anlaşılabilir ürkeklikleri enikonu fark ediliyordu… Birbirlerini uyarıyor, maskelerini sürekli yokluyorlardı. Hatta bir ara layloy yürürken zattır zuttur koşuverdik, meğer kenarda polis kamerası varmış, o sebeple koşmuşuz filan

Görebildiğim kadarıyla bu genç kalabalık çeşitli biçimlerde adlandırılıyor, yoksul ve lümpen oldukları, orta alt sınıftan geldikleri, anaakım değerlere yaptıkları atıflarla “sağcı” oldukları söyleniyor diyelim. Benzer yorumları ben de yaptım, yapmadım değil, “Karanfil’in Kekoları” da dedim anlatırken, “06 Ankara” da…Derin İç Anadolu, meydanda avaz avaz ve “gerçeküstü” dolanıyordu işte “yaprağım”

Malum, ergenlik, yalpalayan ve sivilceli olan acayip bir şeydir, kendinizi değersiz, gadre uğramış gibi hissedersiniz, herkes (ki herkes gamsız ve hissizdir) size bakıyor-sizi seyrediyor gibidir, spotlar üstünüzdedir, otursanız oturmanız, yürüseniz yürümeniz batar millete… Sıkıntı büyüktür, sığamazsınız, “amk anlamıyorlardır”, “amk linçleneceğim”, şu bu içinizde bir titrek konuşur…Bir eşik vardır, onu aşsanız sanki her şey bambaşka olacaktır…Ne ki, nasıl aşacağınızı da bilemezsiniz...

O gece o yürüyüşe cadde üzerindeki apartmanlardan ve çevreden yoğun ve sahici bir ilgi gösterildi, alkışlayanlar, tencere çalanlar, müzik açanlar, trafikte bekleyen arabaların kornaları filan… Aventüriye bir neşe ve hak verilen bir öfke desteği diyelim … “Ben bu dünyaya yanlış geldim” diyen o çocuklar, bu kadarını beklemiyorlardı, onaylandıklarını hissettiler. Gece bir başka ışıldadı, oksijen arttı, yürüyüşleri ve sesleri değişti…

Ertesi gün, bana öyle geliyor, daha kararlı ve olgun uyandılar, şimdi bilmiyorlar, ileride anlayacaklar, “hangi resmime baksam ben değilim” diyecekleri bi şeyler kıpırdadı içlerinde. Dışarda yağmur yağadursun…

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails