Pazartesi, Nisan 28, 2025

Hot Take (2)

Daha önce yazmıştım, sosyal medyada bir olay olur olmaz yapılan hızlı ve ajitatif yorumlara global popüler kültürde “hot take” deniyor. Genel olarak dikkat çekmek ve etkileşim almak için yapılıyor. Kendi adıma bunu şuna benzetiyorum, sınıfta ders anlatırken, derse katılımı sağlamak, hayatlarına dokunarak onları "sarsmak" için öğrencilerle tartışırsınız. Hiç şaşmaz, öğrencilerden bazıları, “hot take” misali yorum yaparak sınıfı şaşırtmak ve güldürmek isterler. Çarpıcı bir yorumla son noktayı koymak isteyenler de buna dahil edilebilir. Her sınıfta çıkar çünkü.

Sosyal medyada malum, ilk yorum yapanın “kazanacağına” inanılıyor. Enformasyon netleşmeden, tartışma bağlamı oluşmadan, olgular belirginleşmeden “konuşan” sert, aşırı ve “net” olan yorum birdenbire öne çıkıyor. Sakin kalmaya çalışan bir “ortayolcu” veya düşünerek kurulmuş cümleler değil şoke edici dil rağbet görüyor. Bağlam değil tepki önemsenince, hot take, hınç ve linç kültürüne “su” taşıyor. 

İster istemez, yüzeysellik analizin yerini alıyor. Hepimizi etkileyen bir süreç bu aslında, her birimiz sosyal medyada konuşurken, ne anladığımızdan çok ne hissettiğimizi tarif ediyoruz. Hot take yorumcusu tam da bunu yapıyor, “şu anda ne hissediyorum” sorusunu soruyor ve “bu hissi nasıl dramatize ederim” diye düşünüyor.

Hot take’ler genellikle kışkırtıcı esprilere, rahatsız edici benzetmelere ya da tecrübe içeren bir tür “kişisel hakikate” dayanıyor. Söyleyiş biçimini analiz gibi göstermek istese de esasen yaptığı duygusal bir "tepki koymak” oluyor. “Kimsenin söylemediğini söylüyorum” iddiası ve pozuyla “konuşuyor.” Doğru olup olmamasından çok iddialı olup olmamak önem arzediyor. Yanılgı kabullenilmiyor, geri adım atmak itibar bir tür kaybı sayılıyor vs

Hot take saldırganlığı, cesaretli ve dobra, sözünü sakınmayan bir persona yaratır. Bu yeni değil elbette, benim gençliğimde bulvar gazeteciliği bir tür hot take üreticisiydi, şimdilerin influencer yorumcuları gibi gazete manşetlerinde ve halk adına konuşan köşe yazılarında yaşıyordu. Sabırsız, mesafesiz, hınçla yazan, "yetimin hakkını yedirmeyen", "bu milletin bir lirasını heder ettirmeyen" gazetecilerimiz vardı. Fikir üretmez, taraf belirler, demokratik kamusallığı tarumar ederlerdi. 

Sosyal medyada hot take, benzer bir yolu izliyor aslına bakarsanız…. Yani konum-mevzi üreten, ne düşündüğünü değil nerde durduğunu gösteren gazetecileri izliyorlar. Geçmişte gazete satmak için atılan taklaların benzerini algoritma için atıyorlar diyelim. Hot take denilen “anlık” “yalapşalap” kışkırtıcı yorumculuk” kültürü, popüler kültür çalışmalarında “yankıyı yaymak (artırmak)” olarak tanımlanıyor. Yankıyı artırmak ise gürültüyü yaymak anlamında bir mecaz…

Devam edeceğim...


Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails