![]() |
İkinci fotoğrafta Ayhan Işık, bir banyonun içinde, küvetteki kadın kana bulandığına
göre öldürülmüş, “femme fatale” ya da kurban stereotipi gibi duruyor.
İlkinde ise fotoğraf kulüp ortamı ve takım elbiseli seyircilerle tipik bir “showdown”
(hesaplaşma) sahnesi . İç çamaşırıyla teşhir edilen kadın, Ayhan Işık’ın
maskülenliğini vurgulamak için kullanılmış… Male gaze (erkek bakışı) ile
istiflenmiş her şey… Ayrıca egzotik bir ötekileştirme, kadın bedeni üzerinde kurulan
bir tahakküm ve erkek kahramanın iktidar fantezisi filan diyerek yorum genişletilebilir.
Pulp filmlerin tatlı klişeleri vardır, hikayeler kanlı
bir cesetle ya da yarı çıplak bir kadınla açılır. Erkek kahraman yalnız yaşıyordur
ve travma dolu bir geçmişi vardır. Karşısına çıkan kadınlar ya tekinsizdir ya
da kurtarılmaları gerekir. Femme fatale ya da “damsel in distress” olurlar. Mutlaka
ölür ya da öldürürler, entrikacıdırlar. Replikler kısa ve nettir, herkes
mutlaka bir biçimde birini tehdit eder. İyi ya da kötü, kimse masum değildir.
Hikaye, ahlaki bir gri alanda geçer ki seyircinin
bastırılan arzularıyla örtüşebilsin. Suç, cezayı gerektirmez ama bir biçimde "bedeli
ödetilir"… Eden bulur! Mekanlar, ucuz otel odaları, gece kulüpleri, terk edilmiş
hangarlar ve arka sokaklardır: Her biri hem iç gıcıklayıcı bir erotizme hem de kanlı
cinayetlere uygundur. Finaller sürprizli
olmalıdır, birinin mutlaka son bir kurşunu daha vardır, kadınlar da genellikle “yılan”
çıkarlar. Seyirci şaşırmalıdır, bu dünyada güven duygusu “yalanın kıralıdır”.
![]() |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder