Nijat Özön'ün bir mektubu, kime yazdığı belirsiz... Belki bir sahafa, belki kitapsever bir dosta...Eve sığamadığı için kitaplarını satmaya karar vermiş, arkadaşına duyuruyor, ya sen al ya da alacak birisini bulmam için bana yardım et... demiş.
Okurken içim burkuldu, eğer iddialı bir kütüphaneniz varsa, yaşınız da ilerliyorsa, ölümlü dünya, kaçınılmaz olarak arşiv ve kitapların akıbetini düşünüyorsunuz...
1 yorum:
Bu mektubu yazdığında çok yaşlı değil, 55 yaşında. Neredeyse otuz yıl daha yaşamış. Kitap sayısı artınca ve özel meraklar çoğalınca, maddi imkânlar ön plana çıkıyor. Sürekli kitaba para vermek, kitaplık yaptırmak, muhafaza etmek zorlaşıyor. Sanki Sema Aslan'ın Benim Kitaplarım kitabında söyleşi yapılanlardan birisi söylemişti: Kitap evin içinde kanser gibi büyüyor. Bilgiyle birlikte arşiv merakı ve nesne olarak sevme duygusu da varsa elden çıkarmak zorlaşıyor. Selçuk Altun gibi okuma yazma evi herkese nasip olmuyor. Hele istemeden bazı mecburiyetler nedeniyle elden çıkarmak ayrıca acı verici. Ama gerçek bu, eninde sonunda veda ediyorsunuz.
Yorum Gönder