Biliyorsunuz glokalleşme diye bir şey var, İngilizcedeki "globalization" (küreselleşme)
ile "localization" (yerelleşme) kelimelerinin
birleşiminden türetilmiş bir kavramsallaştırma. Küresel eğilimlerin,
fikir veya ürünlerin yerel koşullara ve
beklentilere uyarlanması sürecini ifade ediyor. Bir tür yerel adaptasyon denebilir buna. Ünlü lokanta zincirlerinin ülkelere göre değişkenlik gösteren
menüleri ya da Netflix'in özgün içeriklerini yerel üreticilerle yeniden
geliştirmesi buna örnek olarak gösterilebilir.
Groballeşme (Grobalization) tam da bu süreci eleştiren bir başka adlandırma, yerel kültürlerin baskı altında kaldığını, tek tipleştirici bir küreselleşme yaşandığını vurguluyor. Elbette bu duruma olumlu (iyimser) bakanlar var. Creolization nasıl adlandırılıyor bilmiyorum ama müzik ve mutfak üzerinde olumlu anlamda kültürel melezleşmeyi ifade ediyor. Hibritleşme de yine epeyce olumlu anlamda kullanılıyor, küresel ve yerel olanın yeni bir biçim oluşturduğu iddia ediliyor.
Genç bir asistanken Hollywood hakkında tartışmalar yapar ve bütün yerel-ulusal kültürlere sızdığı için ulusal-milli sinema gibi bir adlandırmanın kullanılamayacağını iddia ederdik. Hollywood güçlüydü, oburdu, istediğini devşiriyor, ayıklıyor, yutuyordu. Dünya, Hollywood'u seyretmeden film çekemiyordu. Langır lungur anlattım ama o zaman için çok yenilikçiydi bu görüş, aslına bakarsanız yeni filan değildi, ne ki, o günlerde şimdi olduğu gibi Halit Refiğ'in güdük (iki sıkımlık) "Ulusal Sinema" tartış(a)maması tekrar tekrar anlatılıyordu akademide... Çeyrek asır geçti, konuşa konuşa yaza yaza bitiremediler...
Başa döneyim, Muzaffer Nebioğlu'nu dansöz olduğu için giydirip Gilda'ya benzetmişler, arkadaki duvarda Holivut mermerleri, köşeli çeneleriyle esas oğlanlar filan...Muzaffer hanım, dansöz ya, Gilda gibi raks eder diye düşünmüş olmalılar, seyretmedim sahneyi ama sanmıyorum, benzetse-andırsa bir biçimde bugüne kalırdı... O yıllarda buna Nijat Özön filan taklit der, iğrenir bir edayla önemsemeden geçerdi... Glokalleşme filan akla hayale gelmezdi...Devrimci sinema Holivut'u yenecekti.
Hanfendinin yanındaki kedi ponçikmiş...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder