Yıllar önce ilgimi çekmişti, daha doğrusu çok satan-çok seyredilen her şeyi oldum olası merak ederim. Royer, neye denk düşmüştü de, ne yazmıştı da "kral" olmuştu diye çeşitli kitaplarını okumuş ve "dallamıştım." El hak, dönemi için cesur metinler yazıyor, hele bizim için... Diğer yandan ne yazsa (erotizmle ilgili ne yayımlansa) ilgi görebilir, çünkü bizim topraklar oldum olası kuraktır, yani Royer en azından bir on beş yıl yokluğun kralıydı.
Gelelim on bir sayfalık çeviriye... Türkçe'de yayımlandığını sanmıyorum, Royer'in erkek magazinleri için yazdığı hikayelerden biri gibi duruyor. Napolili bir seyyar satıcının tek bir gününü anlatıyor, Royer kadınları ve erkekleri tek bir güdüye indirgediği için elbette, bu seyyar satıcıya karşısına çıkan her kadın "asılıyor", oysa bu delidumanın bir sevdiği var ve gözü kimseleri görmüyor.
Bu arada askıntı olan kadınları yazarken aşağılıyor mu, hoşuna mı gidiyor belirsiz... Gerçekçi gibi gözüken abartısı, şaşırtmak için kullandığı erotizmi, farkında olmadığı bir bayağılığı var... Arada kalmış bir yazar, nasıl bir hikaye istendiğinin farkında ama o edebiyat yapmak istiyor. İlkini başardıysa bile, ikincisi berhava ve karavana...
Meraklısına not: Çevirmenimiz, bir hukukçu, kişisel fikrim, paradan çok keyif için bu işe kalkışmış...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder