Perşembe, Mayıs 08, 2025

Yürümek


Altı yıl önce bir televizyon dizisi yazıyordum, iş giderek ağırlaşıyordu, bitsin istiyordum... Moral olarak irtifa kaybettiğimde vücudum tepki veriyor, artık biliyorum. Doktora gittim, kan tahlilleri şu bu... bir sürü "şeyim" yerle yeksan olmuş, işte D vitamini, B vitaminini pıyy yüklemem gerekiyormuş, pilim biteyazmış... 

Hallettim filan ama... O gün karar verdim ve günde en az beş kilometre yürümeye başladım, bugüne değin de bunu hiç sektirmedim, her ne olursa olsun yaptım bunu. Hayatımın en doğru kararlarından biri oldu. Sağlıktan söz etmiyorum, yürürken düşünmek, zihni boşaltmak, günü değerlendirmek, hayaller kurmak, sevdiğin birisiyle sohbet etmek...hoşuma gitti. Yürüyüşlerim günümün en tatlı saatleri oldu, ruhuma iyi geldi. Ağaçlara bakmak, insanların koşturmacasını seyretmek, araba kullanmadığıma şükretmek, bulutları izlemek, tuhaf şarkılar dinlemek ve yalnız kalmak...

Çok az insan gördüğüm bir  hayat sürdürüyorum, insan azaltmayı ben istedim. Mümkün olsa en azından bir dönem tam anlamıyla kaybolmayı dahi hayal ediyorum. Yaptığım işler nedeniyle yapamayacağım aşikar, ama o kaybolmak bir hayal bile olsa hoşuma gidiyor. Kaybolursam bir şeyleri geride bırakabilirim gibi geliyor. Sanki. Evet, sanki kere sanki. Hoyratlığı, kargaşayı, rekabeti, insan sevmezliği, usandıran falanları filanları... Saçmalık elbette, bir arkadaşımın dediği gibi "nereye gitsek götümüz bizimle geliyor, onu geride filan bırakamıyoruz". Diyeceğim o ki, o kadar anlattım, şunu da eklemem gerekiyor, yürürken "kaçıyormuş gibi olmanın" huzuru (komik gururu) da eşlik ediyor bana...

En iyisi yürüyelim Romalılar...



4 yorum:

buraneros dedi ki...

Muhtemelen biliyorsunuzdur, okumuşsunsuzdur ama ben yine de şuraya bırakayım:)

"Yürümek yatıştırır. Yürümede sağaltıcı bir güç vardır. Düzenli biçimde hep ayağı öbürünün ilerisine basma, aynı zamanda kolları ritmik bir biçimde kürek çeker gibi sallayıp soluma sıklığının yükselmesi, nabzın hafifçe uyarılması, gözün ve kulağın yönün saptanmasına ve dengenin korunmasına yönelik etkinlikleri, akıp giden havanın deri yüzeyinde duyumlanışı -

bütün bunlar bedenle zihni hiç karşı durulmaz biçimde birbirine yaklaştıran ve ruhu, ne kadar dumura uğramış, zedelenmiş de olsa, büyüten, genişleten olaylardır."

Patrick Süskind - Güvercin sayfa 63

Levent Cantek dedi ki...

Hiç olur mu, çok teşekkürler... Ben de hiç bilmiyordum mesela, pek çok dinin öğretilerinde de yürümek değerliymiş...bakalım, karıştıracağım fırsat buldukça...

ali şur dedi ki...

Yapay zeka maf edecek milleti

Levent Cantek dedi ki...

Var artık, yenilenecekler, özgün olan ayakta kalacak... Sanatın her alanında var artık böyle bir durum, ortalamayı bilerek bakacak artık üreticiler

Related Posts with Thumbnails