Fotoğrafın benim açımdan ilginçliği şurada, üç kadın çay içiyorlar, daha doğrusu biri içer gibi yapıyor, biri diğerine içiriyor... Ne var bunda değil mi? Sol baştaki gömleğinin düğmelerini açmış, cesur bir poz vermiş, iç çamaşırı ve daha fazlası görünüyor...
O "anın
rahatlığı" ve doğal akışı içinde gerçekleşmiş bir durum olabilir mi bu? Kadının pozu, dönemin cinsiyet normlarına bir meydan okuma sayılabilir, bireysel özgürlüğünü vurgulama
amacı taşıyor olabilir, kadının kendi bedenine olan güveninin ve bedenini özgürce sergileme hakkının bir tezahürü olarak okunabilir, yetmişli yıllara özgü bir meydan okuma (kendilerini ifade etme özgürlüğü) olarak görülebilir.
Ne ki, fotoğrafın konuşulmasını istediklerini, çay içirme vurgusu nedeniyle bile isteye poz verildiğini düşünüyorum.
Acaba diyorum, bu sebeple mi Leyla Sayar'a benzetilmiş... Sayar'ın bu tür çıkışları olmamış değil, ortada bir talep yokken, striptiz yapmak istemiş mesela, bir sinema salonunda özel bir gösteri ayarlanmış, bütün biletler satılmış ve o, son anda sahneye çıkmaktan vazgeçmiş... Haliyle büyük izdiham olmuş, bilet sahipleri salonu dağıtmış, büyük zarar ziyan çıkarmışlar... Sayar bunları niye yapmış, niye yapmamış hiç anlaşılamamış demek istiyorum.
Ve evet, fotoğrafa poz verenler, sonuçta genç insanlar, libidoyu hatırda tutmak, hesap etmek gerekiyor. Libido sadece cinselliği değil, yaşam
enerjisi, dikkat çekme ve beğenilme arzusunu da kapsar. Kendini gösterme ve fark edilme ihtiyacının dürtüsel bir yansımasıdır... Kadının kendini doğal haliyle göstermesini bir özgürlük ilanı sayabilir miyiz? O yıllarda böyle bir akım da vardı. Fotoğraftaki kadın, bilinçli ya da bilinçsiz olarak fotoğrafa bakan herkese "ben
buradayım" demek istemiş olamaz mı? Elbette olabilir.
Çok olabilir dediğim bir yazı oldu, konuşturan fotoğraflardan bir örnek daha...Arzederim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder