Çarşamba, Ocak 08, 2025

Son Okuduklarım 102

Sakura Baharı, sadece bizim değil dünya çizgi romanında da az rastlanır bir hikayeye sahip. Erken yaşta annesini kaybeden küçük bir kız, Fransız babası tarafından kısa süreliğine Japon ninesinin yanına bırakılıyor. Nene ile torun, birlikte vakit geçiriyorlar. Birbirlerini tanıyor, birbirlerine alışıyor ve ortak kayıplarıyla ilgili yas sürecini birlikte yaşıyorlar. Kederli bir aurası var anlatının. Manga ile frankofon çizgi romanın güzel bir karışımı olmuş, ilerleyişi ve yavaşlığı gayet başarılı. Sakin bir biçimde hüznü besleyen tatlı bir ardışıklık kurulmuş. Fazla iyimser ve dikkatli bir dindarlığı olduğu iddia edilebilir hatta. Ben, en çok auteur'un hüzün inşasına ilişkin görsel çabasını sevdim. Tommiks'in Düğünü kopyalanarak üretilen yerli bir Tommiks serüveniymiş, o sebeple okudum. Çizer imzası yok, senaryo yine yayıncıya ait. Teksas üretimine göre daha temiz bir kopya olmuş, çinisi iyi atılmış, defolar ilki kadar göze batırılmıyor filan ama "orcinal" bir katkı ya da farklılık içermiyor hikaye. Eski serüvenlerden ve diğer fumettilerden kolajlanmış bir şey çıkmış ortaya. Pek bir ilginçlik taşımıyor. İki ciltmiş, ilkini okumuş oldum, ikincisi var mı emin değilim. 

Antigone, Sophokles'in ünlü oyunundan yapılmış bir çizgi roman uyarlaması. Benim gençliğimde hemen her amatör tiyatronun oynamak istediği bir oyundu Antigone, o yaşlarda pek farkında değildim. Eh ilginçti ama okumalar yaptıkça eserin derinliğini daha sonra daha doğru anlamıştım. İlk olarak Simone de Beauvoir'u okumuş, Brecht'in yorumunu seyretmiş ve sonra da akademide Judith Butler ile karşılaşmıştım.  Feministler kadınların patriyarkal düzene karşı direnişi olarak niteliyordu eseri. Nedenlerinden çok bir kadının isyan edebilmesine hayran kalmışlardı sanki. Antigone, “itaatkâr kadın” rolünü reddederek vaazedilen normlara meydan okuyordu çünkü.  Kadınların hapsedildikleri özel alanlarından (ev içi rollerinden) çıkabileceklerini, erkeklere ait olan kamusal alanda etkili olabileceklerini gösteriyordu.  Yorum çoktu aslına bakarsanız. Fransa'da Nazi işgali sırasında oynandığında Antigone, Hitler'e meydan okumuştu veya Lacan, ondan arzunun saf bir ifadesi olarak bahsediyordu. Antigone, kardeşini defnedilmek için hayatını riske ediyor, kendi arzusunun peşinden gidiyordu. Böyle bakınca çizgi roman uyarlaması yeni bir şey söylemiyor, günümüzde hakim olan genç ve aktivist popüler feminizme yakın durarak bir yorum yapmış...Suspus resimli bir hikaye kitabı, galiba diyorum, 9-12 yaş arası, ergenlik öncesi kız çocukları için üretilmiş... Ergenlikte bir evre vardır, hemen herkes, biraz içine kapanır, konuşmakta ve kendini göstermekte zorlanır, beğenilmeyeceğini düşünür, endişeli veya ürkek olur, kendini beğenmez, utanır, herkesin onunla alay edeceğine inanır filan... Meramımı anlatabilmek için biraz abarttım ama kitap tam bu evreyi yaşayan genç kızları motive etmek için yazılmış. Güzel sayfaları var, ne ki, his işte, okurken metin yazılmadan önce ilüstrasyonları çizilmiş gibi geldi bana...Tatlı bir albüm. 

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails