https://www.deviantart.com/schopenhauer1788/art/Charles-Bukowski-at-a-Christmas-Party-1132963167 |
Onun için aslolan-gerçek olanlar (kendisi gibi) harbi
konuşan insanlar, yoksullar, orospular, ayyaşlar, barmenler ve diğer yoksullar
olabiliyor. Gerisi palavradır falan filan inter milan. Zenginler,
entelektüeller, siyasetçiler, polisler, patronlar, kısım şefleri, anneler ve
babalar, bürokratlar iki yüzlüdür vs. Siyasetle, sınıfla, yoksullukla ilişkisi
diğer pek çok şey gibi yüzeysel, sempatiden öteye gitmiyordur. Taklit
ettiği Henry Miller ile karşılaştırnca bu fark daha açık görülebiliyor.
Rastlamış olabilirsiniz, sosyal medyada dolaşan bir epigraf
var: Bukowski, orospuları ve çingeneleri severmiş, çünkü biri namuslu numarası
yapmazmış, diğeri milliyetçi ayağına yatmazmış. Sahiden söylemiş mi emin
değilim, ama ona yakıştırılması bile önemli… Ergen zekasıyla sallandığı
görülebiliyor. Bukowski, kimler kime oy veriyor, hayatını nasıl kodluyor, kime
ve neye karşı neyin bekçisi kesiliyor bilse bu kadar rahat ve yukardan
konuşmazdı. Büyük laflarla siyaset yürümüyor, içelim açılalım hasbihalinden anca
alkol kardeşliği ve ortaokul solculuğu çıkıyor. Yanlış anlaşılmasın, iyi hikaye
çıkmaz demiyorum, Bukowski'nin çingeneleri ve orospuları gerçek hayatta
milliyetçilere ve muhafazakarla oy verseler de, edebiyat ayrıksılıkla ilgili
klişeleri seviyor . beyefendi de bunu kullanmış, ergen muğlaklığında bu kadar
net ve bağırarak konuşan birisi “iyi” ve farklı geliyor insanlara.
Yukarıda erkek-ergen okur dedim ama biraz daha açayım, kolay
anlaşılırlığı, pulp ve erotik savrulmaları, şehrin kenarını sağan ve abartan
yönü kimlerin hoşuna gidiyor diye düşünelim, onu farklı ve sahici gösteren anti
entelektüelist tutumu kimler sahipleniyor diye soralım…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder