Fotoğraf, Atatürk dönemine ait siyasi sorumluluk taşıdığı veya o döneme ait bir şey söylediği için her yorumcuyu dikkatli konuşmaya zorlayan, hassaslaştıran tefsirler olurdu diye tahmin ediyorum. Doğal olarak bir Kemalizm eleştirisi yapılırdı, haliyle reaksiyoner tartışmalar olurdu. Alman rejimine o dönem, hürmet ve hayranlık gösterdiğimize inanan var, inanmayan var, oralarda sesler yükselirdi. Yeni ve genç cumhuriyetin, Avrupa'da ve dünyada yaşanan gerginlikten uzak durmaya, azade olmaya çalışan politik özen ve gayretinden, planlı pragmatizminden söz edenler çıkabilirdi.
Kimisi, bu selamı, misafir oldukları ülkeye yönelik bir saygı ve nezaket gösterisi sayarak meseleyi sınırlamak isterdi. Fotoğrafa göre Hollandalılar da Nazi selamı vermişler mesela... Amerikalıların vermediğini biliyoruz, belki o selamı vermeyen başka ülkeler de olmuştur. Biz vermek istemişiz.
Kafile yöneticisinin keyfiyetiyle gelişmiş olabilir, kaide neyse temayül neyse uyalım diyen biri çıkmıştır belki... Ankara'nın bu durumdan haberi bile yoktur, en azından selam hazırlığı olmamıştır, seremoni anında gelişmiştir...denebilirdi. Atmosferin belirleyiciliğini hesap etmek gerekiyor diye düşünülebilirdi. Binlerce insan o selamı verirken, vermemek hazırlıklı olmayı gerektiriyordu falan filan konuşulabilirdi..
Laf uzamasın, ben o selamı veren herhangi bir yönetici ya da sporcumuza bu durumun garip geldiğini sanmıyorum. O yılların gazetelerini incelerseniz Diktatör ya da Şef gibi adlandırmaların kimseye tuhaf gelmediğini anlıyorsunuz. Geçmişe, bugünden bakarak yargılayıcı davranmak genellikle bizi doğru bir yorumdan uzaklaştırıyor.
Hasılı, arada yazıyorum, hayatta sayısız doğru var, çok şükür ki var, hayatı güzelleştiren şey biraz da bu çokluk... Hayat, aynı nedenlerle zor ve kaotik, insanlar doğrularını birbirlerine dayatıyorlar çünkü... Arendt, "sadece tek bir yanıyla görülmeye başlandığında ve kendisini tek bir perspektiften sunmasına izin verildiğinde, ortak dünyanın sonu gelmiş demektir" diyordu. En azından akademi, öğrencilere bunu düşündürmeli, mesele tapmak veya tepmek, övmek ya da yermek değil, daha çok anlamak...
2 yorum:
Değerlendirmeye açık bir sözdür: "Güzel görmek isteyen bir kez, doğru görmek isteyen iki kez bakar." Kimin söylediğini tam hatırlayamadım, yanlışlık yapmayayım.
Fotoğraf kurslarında fotoğraf okuma diye bir ders vardı, çok farklı yargılar, değerlendirmeler oluşabiliyor insanlarda.
Sanırım çok yönlü, objektif bir bakışla daha doğru kararlara varılabilir.
Fotoğraftakilerin kimi selâmladıkları da önemli: Halkı mı, yöneticileri mi, galip takımı mı, belki de kendi ülkelerinden gelen sporcuları veya savaşa karşı bir duruşu...
Bu selam, Hitler'e yapılır, galip takım ne alaka, laf kalabalığına gerek yok, bu selam Faşist selamıdır, bu kadar açık...
Yorum Gönder