Pazartesi, Eylül 21, 2020

Pol.Cor


Sosyal medyada paylaşılınca gördüm bu karikatürü... Çizerini tanımıyorum, muhtemelen genç bir arkadaş... yazacaklarımın ona yönelik bir eleştiri olarak okunmasını istemem, beğenildiği için seçtim sadece. 

Biliyorsunuz kadına yönelik şiddetle ilgili geçmişe kıyasla önemli bir farkındalık yaratıldı ve bu konuda eleştiriler meşrulaştı. Yukarıdaki karikatür, bir kadın cinayetinin ardından toplumun meseleye olan bakışını eleştiriyor. 

Malumunuz, karikatür, bir netliktir, siyah beyaz ölçüsünde bir eleştiri kurar, tepki almaya çalışırsınız. Abartırsınız. Karikatürist, kadının öldürülmüş bedenine bakan "toplumun" kadın bedeniyle ilgili ahlakçı yargısını vurguluyor. Neden birbirine benzeyen dört erkek ve Türbanlı teyze var bilmiyorum. 

Yani çizer, bir çeşitliliğe başvurmamış, yoksa "mini etek giydiği için başına bunlar geldi" önyargısı toplumun farklı kesimlerinde paylaşılan (neredeyse partilerüstü) bir mutabakat... Yani hiç ummadığınız insanlar benzer tepkiler verebiliyorlar, ortasınıftan bir öğretmen, genç bir kadın, bir akademisyen çıkabiliyor karşımıza... Buna karşın, alt sınıftan görünürde muhafazakar bir teyze tam tersi bir yorum yapabiliyor.

Şimdi diyeceksiniz ki, gerçek hayat böyle olabilir, bizatihi abartıya meyli olan karikatürden bu çeşitliliği yansıtmasını bekleyemezsiniz. Karikatür, kestirip atar...

Zaten zor olan da bu... Politically correct bir hayatın içindeyiz, insanlar bu karikatüre bakıp o teyze neden türbanlı diye sorabiliyorlar. Siz de hesap vermek zorunda kalıyorsunuz. Eskiden böyle bir eğilim yoktu, kimse kimseden siyaseten doğruculuk beklemiyordu. Bugün, bunu düşünmeden eleştiriye başlayamıyorsunuz...

Şunu soralım: Karikatür, siyaseten etkisini bu yüzden yitirmiş olabilir mi? Mizah yapmak çok güçleşti, komedi dizileriyle bir ekol olan BBC artık bu türde üretim yapamıyor mesela. 

Veya, karikatür yine kestirip atacak ama yeni bir yolla, yeni bir dille bunu yapmak zorunda... Belki de o değişimin eşiğinde olabiliriz. 

4 yorum:

Sadece C. dedi ki...

Sanat kendini açıklamak zorunda hissettiğinde, o toplumda sorun var demektir. Bence..

Levent Cantek dedi ki...

Yanlış anlamış olabilirim ama açıklama yapmanın ve yapmak zorunda kalmanın bir handikap olduğunu düşünüyorsunuz. Burada ne demek istediniz gibi bir soruyla karşılaşmanın tuhaflığından söz ediyorsunuz galiba...Tuhaf bulmuyorum, "yazar" istemezse eğer... açıklamaz geçer gider diyelim... Açıklamak, eseri konuşmaksa, ekol-okul bunun için vardır ve sanat konuşulur, üstelik sorun olması sanatı besleyeceğinden hiç de fena olmayabilir... Çok selam

ali şur dedi ki...

selamlar çizer mehmet beşirhttps://www.facebook.com/mehmet.besir.5494

Adsız dedi ki...

https://www.facebook.com/mehmet.besir.5494

Related Posts with Thumbnails