Daha doğrusu sinemadan geriye bir şey kalmamış, metruk bir halde... Sinemanın önünü değiştirmişler, duvar örmüşler filan... Bakıyorum ve nereye ne yapmışlar da bu hale nasıl gelmiş anlamıyorum...
Benim bildiğim, sinemanın olduğu bina Çocuk Esirgeme Kurumu'na ait... Melih Gökçek bir ara oraya başkan olmuş ve o fırsatla sinemayı kapatmıştı... O gün bu gündür sinema boş duruyor...
Burası Sümer Sineması olarak da bilinir, seriyal filmlerinin, "32 Kısım Tekmili Birden" filmler gösterilen, tek biletle tüm seansların izlenebildiği ucuz bir sinemadır. Çocukların rağbet ettiği bir yerdir... 1940'larda, 1950'lerde çocuk olup da buraya gelmemiş Ankaralı yok gibidir... Bir ara, önce mi sonra mı emin değilim, kapalı yüzme havuzu olarak da kullanılıyor... Daha da sonra Yeni Sinema oluyor... 70'lerde burada erotik filmler oynatılırdı.
İnsanların, şehirlerine geçmişlerine sahip çıkmamaları çok tuhaf...O kadar çok gelenek, o kadar çok tarih diyen var ki halbuki... Hep poz, hep iddia...
Resme tekrar bakın lütfen, gaddarca düzlenmiş bir neşe ve iştah göreceksiniz... Kıstırılmış, öldürülmüş, yok sayılan bir tarih...
Başka türlü olamaz mıydı?
Mesela, Keçiören'deki Cem Sineması yine bir işe yaramış, o muazzam sinema da düzlenmiş ama paraya çalışan piyasa aklı hiç olmazsa onu bir şeye dönüştürmüş...
Bakın kurtardık, bakın temizledik mi diyecekler...
[Bu yazıyı iki-üç yıl önce yazmıştım.]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder