İran Usulü Metamorfoz, anlattığı hikayesi nedeniyle ilginç bir kitap... İranlı bir çizgi romancının, çizdiği hamamböceğine, ta çocukluğundan beri kullandığı bir sözcüğü (namana) söyletmesiyle başlıyor her şey... meğer Azeriler de kullanıyormuş o sözcüğü, kendi dillerinden bir sözcüğü bir hamamböceğinin ağzından duyunca galeyana geliyor, protestolara başlıyorlar. Hikayeyi anlatan çizeri hapse düşüren traji-komik süreci böylelikle okumaya başlıyoruz.
Sahici bir trajedi, ülkesinden kaçmak zorunda kalıyor, Afrika'ya, Çin'e, hatta Ankara'ya dahi gidiyor, mülteci olarak yaşıyor, bütün servetini harcıyor, saçma bir sebepten bütün hayatı altüst oluyor... okurken ister istemez içiniz sıkılıyor. Diğer yandan, Resmi Tarih'ten bu yüzden söz ettim, İranlı çizgi romancının yaşadığı dram bizim gibi ülkelerde yaşayanlar açısından hiç duyulmadık bir şey değil... Yaşıyoruz, okuyoruz, duyuyoruz, çekiyoruz, çektiriyoruz... Adaletin zamanın esiri olduğunu hepimiz biliyoruz.
Çizgiler çok ilginç diyemem ama tahakkümü anlatırken kurduğu mizansenler ve ardışıklık bazen çok başarılı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder