Çarşamba, Mayıs 20, 2020

Nefretin Bitmeyen Açlığı (3)


Bir gün şeytanla Yahudi ortaklama bir tarla alıp soğan dikmişler. Mevsimi gelip de yeşil yeşil cücükler topraktan sıyrılmaya başlayınca Yahudi arkadaşına sormuş:
"Şimdi seninle bu mahsulleri yarı yarıya paylaşacağız değil mi?"
"Evet!.."
"Benim aklıma başka bir şey geliyor, istersen toprağın üstü senin olsun, altı benim!"

Şeytan bakmış, tarla baştan başa zümrüt gibi. Ne varsa üstünde var, hemen teklifi kabul etmiş. Fakat birkaç gün sonra tarlanın üstündeki yeşillikler kurumaya başlayınca biçare Şeytanda şafak atmış, atmış ama!

Ertesi sene aynı ortaklar aynı tarlaya mısır dikmişler. Mevsimi gelince Yahudi yine sormuş:
"Nasıl arkadaş, mahsulleri bu yıl da geçen seneki gibi taksim edelim mi?"
Şeytan kurnaz kurnaz gülümseyerek:
"Hay hay," demiş, "yalnız bu sene sana toprağın altını vermem!"
"Pekala canım, ben kısmetime razıyım. Altı senin olsun, üstü benim!"
Demiş. Fakat bu taksimde yine şeytan aldanmış!

Akbaba, 12 Mart 1923

[ana fikir olaraktan... Şeytan tarladan tapandan topraktan anlamıyormuş... diyeceğiz di mi?]

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails