![]() |
i- “Futbol kardeşliktir, centilmenliktir, hoşgörüdür”
filan derler ya, palavradır. Elbette, öğretmenler, ebeveynler, yöneticiler,
eğitim kurumları bunu değişmesi için cebelleşirler. Tersi olsun diye uğraşır,
didinirler. Beyhude bir gayrettir. Rekabetin olduğu her yerde nahoşluk,
fırsatçılık, kuralları kötüye kullanma vardır, yalan, dolan, kuralları eğip
bükme ve hile olur. Yenilginin olduğu her yerde üzüntü, kahır ve intikam hissi
yükselir... Her biri futbolun oksijenidir.
ii- “Arsa futbolu romantizmi” yalandır. Endüstriyel futbol geldi de her şey
bozuldu falan… Hayır. Futbolun oynandığı her ortamda haksızlık, kavga ve
gerginlik olmuştur, olacaktır.
iii- Futbolda “hak edilmiş” galibiyet ya da yenilgi yoktur. Haksızlık vardır,
tahrik vardır, hakem yardımı vardır, kural ihlali ve şanssızlık vardır (!). Oynayanlar,
seyredenler, anlatanlar bunları uzun uzun konuşur.
![]() |
iv- Müsabakaların eşit ve adaletli bir ortamda oynanması
için konulan kurallar bu yüzden “gelişir.” Ama kuralları kazananlar ve
kaybetmeye tahammül edemeyenler manipüle eder. Sürekli ihlal edilirler, sürekli
yeniden yorumlanırlar.
v- Futbol taraftarlığı eninde sonunda militan olmayı gerektirir. Hayatı futbola
göre yaşarsınız. Önce taraftarsınız, sonra solcu, sağcı, dindar, doktor,
mühendis olursunuz. Futbol oynanmadığı aralıklar, hayatın kısa molalarıdır. O
molalarda başka şeylerle ilgilenirsiniz.
vii. Futbol kavgalarını saçma bulanlar, daha “önemli
davalar” için kavga edilmesini isteyenlerdir. İnsan, insanın kurdudur.
![]() |
2 yorum:
Madem futbolun doğasında haksızlık, fırsatçılık ve militanlık var. Bu oyunu ısrarla toplumsal barış aracı olarak görenler gerçekten buna inanıyor mu, yoksa sadece romantik bir masalı mı satıyorlar?
Bunun bir cevabı yok. Ümit ediyorlar diyelim. Hepimiz ümit ederek yaşıyoruz. Ümit etmeyecek olsak başka türlü yaşıyor olur muyduk bilmiyorum. Bir ebeveyn veya bir öğretmen ümit etmeyip ne yapacak, nasıl öğretecek, nasıl inandıracak...Çok selam
Yorum Gönder