Cuma, Mart 04, 2022

Tefrikalar


İnsan eski gazetelere bakınca unutulan yazarları, bugün hatırlanmayan romanları daha kolay farkediyor. Vakti zamanında ne yazsa yayınlanan yazarlar var: Simenon, Istrati, Guareschi vd. Yazdıkları her şeyin ilgi çektiği hemen anlaşılıyor.

Sonra konuşulan isimler var: Bitlisli William Saroyan, Kayserili Elia Kazan gencecik yetenek Françoise Sagan...Nobel kazanan Sartre... Veya Faulkner... Bir teki bile eskisi kadar konuşulmuyor, niyesi belirsiz...Yerlilerden Peride Celal, İlhan Tarus veya ne bileyim Burhan Arpad o günlerdeki ilgiye bakarak sanki daha çok "bugüne kalırlardı" gibi geliyor. Kalmadılar. Nahid Sırrı Örik, daha çok biliniyor bugün, oysa o günlerde çok da önemsenen biri değil...

Biraz da romantik bakıyoruz  galiba, örneğin Oğuz Atay ya da Tanpınar'ın hiç bilinmediğini, yüz verilmediğini söyleyerek sempatimizi çoğaltıyoruz. Halbuki biliniyor ve takdir ediliyorlar, o kadar değil, abartmayalım.

Bazen şöyle şeyler söylenir, iyi roman geleceğe kalır şu bu... Tam bir palavradır. 

Başka bir yerden lafa gireyim.

Bazıları iyi hikaye anlatır, bazıları iyi edebiyat yapar, ikisi birbirinden farklıdır ama ikisinden de iyi kitap olabilir.

İyi edebiyatsa o kitap geleceğe kalır'ın garantisi yoktur, iyi hikaye de geleceğe kalabilir ama bu onu iyi edebiyat yapmaz.

Bir kitabın geleceğe kalabilmesi sadece edebi niteliğiyle ya da iyi hikayesi olmasıyla da ilgili değildir, siyasetle ve zamanla da bir bağının olması gerekir.

Örneğin Suzan Sözen, kim bilir, 27 Mayıs olmasaydı, Türk Sagan'ı olarak uzun seneler çok satacak ve okunacaktı...Köy Enstitülü yazarların esamesi okunmuyor, çoğunluğu bence iyi değildi ama hepsi de kötü değildi ya...Kaybolup gittiler. Sahiden öyle, kayboldular.

101 Temel Eser adı altında yaşayan romanlar var ama o listede ona rağmen bilinmeyenler de mevcut... Mükerrem Kamil Su, yaşadığı dönemin büyük tefrikacısıdır, çok satar bir yazardır, 101 içinde o da var, hatırlanmıyor.

Hatırlanmak, satışı artırıyor...Satış, hatırlanmayı kolaylaştırıyor, o da tamam ama geleceğe kalmak, anlatılabilir değil...Birbiriyle çelişen çok örnek var.

Uzun meseleler...

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Edebiyat Kanonumuz olsaydi gundelik "sanatsal cekismelerden "azade, universitelerimiz abuk subuk konulari tez konusu olarak kabul edecegine, edebiyat eserlerinin hic olmazsa bir kismindan haberdar olmayani( okudugunu ispat edemeyeni) eline verdigi,vesika ile " ahan da mezun oldun" diye topluma salmasa farkli olurdu sanki.

Related Posts with Thumbnails