Cumartesi, Mart 05, 2022

İstanbul Turu

1950 yılındayız, Mahmut Makal "Bizim Köy" anlatısını yayımlamış, soruşturmalar olmuş, yereni de öveni de çok, her gazetede hakkında bir şeyler yazılıp çiziliyor, enikonu konuşuluyor...Dönem, CHP iktidarının sonu, özgürleşme hayaliyle senelerin bıkkınlığı karışmış durumda...Demokratlar, liberter iddialarda bulunuyorlar, CHP'nin ak dediğine kara demenin iştahı var, epey karışık... Kim ne kadar özgürlükçü o günlerde anlamak çok kolay değil, palyatif ve konjentürel tartışmalarla geçiyor günler...

Melih Cevdet, Makal'ın gazeteciler eliyle İstanbul'da gezdirilmesine "huylanmış" diyelim, alıntılayım: "Önce, ünlü bir genç yazara gösterilen bu ilgiye sevinecek oluyorsunuz; ama yazılarını okuduktan sonra canınız sıkılıyor. Yok Makal vapuru görünce şaşırmış, telefonda bağıra çağıra konuşmuş, sandala binmeğe korkmuş. Sanırsınız ki Zaro Ağa Amerika'da. Açıkçası gazetecilerin Makal karşısındaki durumunu beğenmedim. Ne kadar cevherli olursa olsun köyden yetişeni, büyük şehirlerimizin hala hafif bir gülümseme karşıladığına yeni bir örnek. Büyük şehrin verdiği o yalancı büyüklük duygusundan bir türlü kurtaramıyoruz."

Biliyorum, biraz "What If" gibi olacak ama o tarihte "oryantalizm" fikren biliniyor olsa Makal'ın gezdirilmesi başka türlü yorumlanabilirdi veya Melih Cevdet daha eleştirel bir tartışmaya girebilirdi...Yazısını "bakalım Makal nasıl anlatacak bu ilgiyi" diye bitirmiş, "kim kimle eğlenecek" demeye getirmiş, bir başka deyişle köle, efendisini nasıl anlatacak diye merak etmiş... E yani, çok değil yüz elli yıl önce, pek çok "vahşi-insan", büyük ve modern şehirlere getirilir, müzelerde, salonlarda gezdirilir, bir sirk hayvanı gibi teşhir edilir, şaşkınlıkla korku arası tepkilerle konuşulurdu. 

Oryantalizmin katmanları var, sadece Batılı'dan Doğulu'ya doğru değil, Batı'yı kendisine modelleyen Doğulu'dan Doğuluya, yerli-otantik modernden yerli-otantik modern olmayana, yani kendi toplumuna yönelebiliyor, malumunuz "Self-Oryantalizm" deniyor buna... Makal, elbette ki Darwin'in Tierra del Fuego'lu vahşilerinden biri değil ama ne olsa metropol uygarlığı karşısında taşralı ve köylü, az okumuş biri, doktor ya da mühendis değil bir köy öğretmeni...Diğer yandan kitabı var, entelektüel ve siyasi bir ilgi yaratmış, merak ediliyor, şaşkınlık uyandırıyor... Belki de bildikleri tanıdıkları birilerine benzemediği için (en bilinmedik ve tehlikeli düşman safından) komünist sayılıyor...

Meraklısı için not, yazıya Yaprak gazetesinde rastladım, o tarihte Melih Cevdet 35, Makal ise 20 yaşında...

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Bir de self racism var."Turk enteli" nin (yoksa Turkiye mi demeliyim) cok sevdigi spor."Bizim insanimiz", "yurdum insani"...Kendisi yukarilarda bir seylerde ya.

Related Posts with Thumbnails