Shirley Jackson'u uzun uzadıya konuşabilecek kadar çok bilmiyorum, daha önce
Biz Hep Şatoda Yaşadık'ı okumuştum, nasıl desem, insanın içine çöken, atmosfer kuran sabırlı bir yavaşlığa sahipti...
Piyango da bu üsluba uygun, hayli ünlü bir hikayesiydi, çizgi romana uyarlanmış... Tekinsizliği koyulaştıran, ayrıntılarla çapını büyüten, anlattığı her karakteri finalde toplayan, sürpriz ve huzursuz edici sonuyla bizi şaşırtan bir hikaye Piyango. Şunu söylemesem olmaz, çizgi roman dünyasının aşina olduğu, bizim EC dediğimiz bir tarzın içinde ilerliyor. Yani, bu öykü Ec Comics dergilerinde kullanılabilirdi. Jackson'u farklı kılan edebi tarzı, maharetli dili... Çizgi roman olunca "suyunun suyu" bir şey çıkabilir endişesi taşıyor insan. Bu endişe, yayıncı ve editörlerde de varmış ki, farklı bir çizer aramışlar, Miles Hyman, soğuk ve hareketsiz duran, o soğukluk ve hareketsizlikle atmosfer kuran bir üslupla ilerlemiş uyarlamayı yaparken... Okuru kendine yakınlaştırmamayı seçmiş, tek tek bakılınca güzel kareler görüyoruz ama ardışıklık her zaman başarılı olmamış. İddiası nedeniyle ilgimi çekerek inceledim o ayrı.
Lucas'ın Savaşları, Star Wars filminin yapım hikayesini anlatıyor. Ciddi bir emek sarfedilmiş, güzel anlatılmış bir belgesel çizgi roman. Serinin fanlarının bayılarak okuyacağı bir iş çıkartılmış. Çizgiler güzel, devamlılık başarılı, ne yaptığını bilen bir senaryoya sahip, dönemi, o günün ünlüleri iyi resmedilmiş, tempolu anlatılmış... Malum, başarı hikayelerinin "kötü adamları" vardır, burada da yaşlılar ve yapım şirketi olmuş... George Lucas'ın saplantılı ve içe kapanık kişiliğini bilmediğim için epeyce eğlenerek okudum. Çok çalışması, başarısız oldukça saçını ufak ufak kesmesi filan, karısıyla ilişkisi, iş odaklı hayatı, karamsarlığı, sadeleştirmeyi öğrenmesi vs ilginçmiş...Mesleki olarak hikaye ve yapımla ilgili sürtüşmeleri, maliyet kavgalarını bir parça bilip yaşadığımdan dikkatli bir merakla da okudum. Yakınlarda okuduğum en iyi albümlerden biri.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder