![]() |
Şahap Ayhan’ın ruhu gerçek anlamda serüvenci idi.
Ciddiyetle konuşur ama o ciddiyetin içinden matrak bir taraf sızar dururdu.
Anlattığı ya da çizdiği şeylerin aslında komik olduğunun bence hiç farkında
değildi. Bu da onun en sevimli yanlarından biriydi. Çalışmalarında tuhaf, küçük
ve çok eğlenceli ayrıntılara rastlamak mümkündür. Dahası, sadece bugün geriye
dönüp baktığımızda değil, yayımlandıkları dönemde de o “irrasyonel” ve absürd
haller hemen göze çarpıyordu.
Yukarıda paylaştığım "Güzel La-La" adlı çalışmasından
seçtiğim kareler buna iyi bir örnek. Altmış öncesine ait, alt yazılarla
desteklenen bir seri bu. Yani klasik balonlu diyaloglar yerine, betimleyici
metinler eşlik ediyor. İşin ilginç yanı şu: Şahap Ayhan karelerinde ne
zaman bir kadın karakter kullansa, metne bağlı kalma ihtiyacı duymadan onları
garip ve beklenmedik hallerin içine yerleştiriyordu. ,Karikatürdeki “abartıyı”
(eskilerin deyimiyle “eksajere”yi) anlarım, çünkü orada amaç doğrudan komiklik
yaratmaktır. Serüven çizgi romanlarında da olağandışı tiplemelerin ve duygu
patlamalarının karikatürize edilmesi olağandır.
Şahap Ayhan’ın çizimlerinde mesele bundan epeyce farklıdır.
Burada ortada bilinçli bir espri niyeti yoktur. Çizdiği kadınların komikleşmiş
hallerinden kendisinin bihaber oluşu, aslında eserlerini pulp estetiğine
yaklaştıran şeydir. Bana sorarsanız, pulp üreticilerin en şahane özelliği de
budur: Yaratıcının gözüyle tam farkına varılmamış, ama izleyiciye çarpan tuhaf
bir absürtlük.
Peki pulp estetiği nedir? 1930’lardan itibaren ucuz
kâğıda basılan, geniş kitlelere hızla ulaşan popüler yayınların estetiğidir.
“Pulp” adı da zaten bu düşük kaliteli kâğıttan gelir. Çizgi romanlardan
dergilere, macera hikâyelerinden bilimkurguya kadar pek çok “lanetlenmiş” türde,
aşırı dramatik sahneler, keskin kontrastlar, ziyadesiyle sentimental
kahramanlar ve çoğu zaman farkında olunmadan zuhur eden absürtlükler yer alır.
Pulp estetiği, tam da bu ucuz üretim ile hayal gücünün taşkınlığı arasındaki
gerilimden doğar. Ciddiyetle yapılmış bir işin, seyircide büsbütün başka -bazen
komik, bazen grotesk- bir etki bırakmasının sebebi budur. Şahap Ayhan’ın işleri
de, bu açıdan bakıldığında, memleketin çizgi roman tarihinde pulp ruhunu taşıyan
en bi “datlu” örneklerdendir.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder