![]() |
Aynı yılları ergen olarak yaşamış biri olduğum için,
fotoğraflardaki kimi yüzlere yabancı değilim. Ergenliğin sancılı ve komik
tarafları vardır; erkekçe büyümenin trajikomik bir ritüelidir bu. Asıl ilgimi çeken
fotoğrafların kendisi değil, altlarına yazılanlardı.
Eskiden bu resimaltlarını mizah yeteneği olanlar kaleme
alırdı. Çünkü herkes bunun palavra olduğunu bilirdi. Bir tür kolektif “yalan
üzerine anlaşma” haliydi. İşte o yüzden, yazının mizahı, inandırıcılığından
değil, tam aksine sahiciliğe hiç yaklaşmamasından gelirdi. Karikatürist Ferit
Öngören, “Tan” gazetesinde yıllarca bu tip resimaltları ve asparagas haberler
yazarak geçimini sağladı. Hayatının son döneminde tanışmış, sohbet etmiştim. Donanımlı,
ne yaptığını bilen, mesafeli ve akıllı bir sanatçıydı.
Ama lütfen geçim sıkıntısıyla böyle bir iş yaptığınızı
düşünün. Ne iş yapıyorsun? “Çıplak kadın resimleri için komik yazılar
yazıyorum.” Reel hayatta bir karşılığı yok bu işin. İmzanı atamıyorsun. Varsın
ama yoksun. Üstelik en çok okunanlardan birisin. Bu, hem görünmezlik hem de
görünürlük arasında sıkışmış bir varoluş biçimi.
Bir yandan eğlenceli bir yandan da tuhaf geliyor. Çünkü
edebi ve sinematografik açıdan düşündüğümde iştah açıcı bir “meslek” bu.
Erotizmi sulandıran ama aynı anda ona erişilebilirlik kazandıran, mizah ile
çıplaklığın yan yana gelişinden doğan tuhaf enerji… Hem mahcup hem arsız. Hem
utanarak bakıyorsun hem gülerek.
Bugünden baktığımda böyle bir arşiv, sadece ergenliğin
bastırılmış arzularının izi değil; aynı zamanda seksenli yılların kültürel
iklimini gösteren bir belge gibi duruyor. Gazeteciliğin magazinle, mizahın
erotizmle, ahlakın ikiyüzlülükle iç içe geçtiği bir dönemin tanığı.
1 yorum:
1987'de Erzincan'da askerken kantindekigazetelerde Tan,diğer bütün gazetelerin toplamının iki belki üç katı gelir tahmin edeceğiniz gibi kapış kapış biterdi.Terhisten sonra bir düğün için İstanbul'a gittim.Sabah 10 gibi Maltepe istasyondaki bayiinin camındaki kağıttaki yazı şuydu:Tan bitti!...
İyi pazarlar dileğiyle..
Yorum Gönder