Cumartesi, Haziran 26, 2021

Popüler kültürü konuşmak neden zor? (2)

Kartpostal, arkasındaki el yazısıyla atılmış tarihe bakılırsa 1918'den...Demek ki o yıllarda basılmış-üretilmiş. Uzmanı sayılmam ama bu türden kartlara "Sevda kartları" deniyor, Alman ve Fransız firmaları, bu kartpostalları o yıllarda İstanbul'da, İskenderiye'de, Cezayir'de, Kudüs'te pazarlıyor. Oryantal  romantizmin müşterileri şehirli Müslümanlar olmalı... Bugüne kadar kaldığına göre çok satıyor ve çok da popüler olmalı.

Bu görseli neden seçtim? Hafif erotik bir tınısı olduğunun farkındayım...Resmin meselesi o öpüşenlerin Müslüman olmaları-görünmeleri... Fes ve dönem Osmanlısı günümüzde İslami bir tonda revize edildiği için resim her şeyden önce "mukaddes olana" yönelik bir saldırı gibi anlaşılıyor, ayrıca huzursuz edici biçimde ayıp sayılıyor. Kime göstersem, günümüzün siyasi kutuplaşmasının bir sonucuyla resmi yorumluyor: "bunu görseler sinirlenirler" diyorlar mesela, gülenler, şaşıranlar, kızanlar...

Ne zaman oluyor bunlar? Bugün oluyor, şimdiki zamandan yüz yıl önce üretilmiş bir ilüstrasyona bakıp, "yargı dağıtıyoruz."

Biliyorsunuz, fes'ten önce kavuk vardı... Kavuk giyilirdi, fes giyilmeli, modern olmalıyız denerek yasaklandı... Kavuk, fes karşısında muhafaza edilen geleneksel değerleri, büyük maziyi temsil ediyordu. Fes giyenler, Avrupa hayranıydı, dejenereydi, snoptu, alafrangaydı filan... Yukarıdaki resimdeki çift ezcümle  "modern", "hain" "kozmopolit" ve "gayri milliydi"... 

Bugünkünden ne kadar farklı değil mi? Yüz yıl önce kavukla dolaşanlar gerçek Müslümanlar olduklarına inanıyordu, imgeler ve takdimlerin savaşı başka bir biçimde sürüyordu. Şimdiki zamanın fes'le dolaşan, Osmanlı dendiğinde gözleri dolan romantiklerin o yıllardaki benzerleri kavuk giyiyordu. 

Popüler kültürü konuşmak-anlamak zor derken kastettiğim, tam da bu çelişkilerden çıkıyor. Yüz yıl mı dedim, elli yıl önce Münif Fehim veya Salih Erimez, yukarıdaki ilüstrasyonun benzerlerini çokça çizdiler, ama çizdikleriyle hiç bu kadar huzursuz etmediler, çünkü o dönemin okurları günümüzün siyasi gerginliğiyle bakmıyorlardı o çizilenlere... 

Popüler kültür ürünlerinin çabucak tüketilip unutulduğu iddia edilir, yanlış demiyorum ama bence "mutlaka" unutulmuyor, dolaşıma tekrar girebiliyorsa yeniden doğabiliyor... Yukarıdaki ilüstrasyonu bu sebeple seçtim, tıpkı bu resim gibi aktüelliğini yitirebilir ama dolaşıma tekrar girerse bir kez daha görücüye çıkar ve çıkarken de bağlamı değişebilir, farklı bir okur-seyirci ile yeniden okunabilir, seyredilebilir, yorumlanabilir demek istiyorum... 

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Ahmet Rasim in ve donemin bircok yazarinin hem romanlari hem makalerini okuyunca "Kucuksu da gordum seni" ya da "Adalar " "Goksu" temali eserlere pek de oyle uhrevi ve romantik bir vehimle bakamiyorum.Hatta oldukca pespaye ayrintilar ust uste birikince gecenlerde Fransiz TV 5 kanalinda denk geldigim Balzac in Nana uyarlamasinin yarattigi bulantiyi hissediyorum.

Related Posts with Thumbnails