Pazar, Kasım 10, 2024

Hep şiir hep şiir

Ofisimin olduğu binada yaşayan, dört beş yaşlarında Genco diye hafif yaramaz bir oğlan çocuğu var, bana çok kitap gelip gittiği için, dikkatini çekmiş olmalı ki, kapının önünden geçerken "hep kargo, hep kargo" diye söyleniyor, benden de sakınmıyor üstelik. 

Suut Kemal, Türk Dili dergisine gelen yazılardaki şiir çokluğuna bakıp hayıflanırmış... "Hep şiir, hep şiir"... Şimdi ne kadardır bilmiyorum ama ben gençken "şair nüfusu" sahiden çoktu, eski dergilere bakıyorum, daha eskiden daha da çokmuş... İnsan bu çokluğu anlamlandırmak istiyor.

Bu çokluk, sadece şiir sevgisiyle-edebiyat tutkusuyla açıklanamaz gibi geliyor bana... Bir arkadaşım, bu çokluğu patolojik ve patetik bulur, bu topraklarda yaşayan insanların kavramsal düşünememesine bağlardı. Abartıyorsun canım benim derdim ona, buraya da yazmış olayım, kendine çeki düzen versin.

Hatıratlara bakarsak eğer, polis memurundan ka'vedeki arkaşa varıncaya kadar halkımız şiirle uğraşanları "solcu" sayarmış, e diyecekseniz bu kadar solcu var mı? Yok. 

Şair çokluğuyla solcu azlığını aynı kefede şey etmek doğru olmayabilir, son sözüm bu...  

Not1: Sana ne lan Genco!

Not2: Barda şiir okuyan şair bizden değildir demeyeceğim, ben tanışmayayım yeter...

4 yorum:

Adsız dedi ki...

Merhaba Levent Bey. Baska bir Merak beni buraya getirdi velakin baska bir merak ise bu sanal gunluk ve hatiratinizdan birkac yaprak eskittirdi. Kaleminizin farkli bir yonunu seyreyledim. Benim vuruldugum yonu olan Halka ile ilgili son durum nedir acaba? Dizi devam etmezse biz yolunuzu gozleyenlerle beraber su yolu yurusek ya.. Kac kisiyiz bilmiyorum ama sigortamizi yatirmadiklari kesin

Levent Cantek dedi ki...

Son durum, Halka beş yıl önce yayımlandı ve bitti... İkinci sezonu olsun isteniyordu, kanalda bir karışıklık oldu, ben bir süre vermiştim, o geçince başka bir işe başladım. Sonra ne oldu, bir kaç yıl sonra Halka'nın dijitalde yayımlanacağı söylendi, hatta ben de bir dört bölüm yazdım ama işin olmayacağını anlayarak yazmayı bıraktım, yanlış olmasın, yaptığım işin telif olarak karşılığını aldım, yazmaya devam etseydim de alırdım, yapımcı işin olmasını istiyordu. Doğrusu yaptığım anlaşmalarda Halka ile ilgili yazma hakkımı koruyan maddeler ekletiyordum, yazmak da istiyordum. Dizi dünyası biraz karışık işliyor, Halka'nın olabileceğini sanmıyorum. Geçti gitti diyelim. Eksik olmayın, ilginiz için teşekkürler

Adsız dedi ki...

Haddimi aşmak istemem lakin bu koruma maddeleri size bir kitap ya da grafik roman yazma hakki veriyor mu? Aradan bu kadar zaman geçmesine rağmen verdiği lezzet hem hatıralarda dahi hala damakta. Üstelik birkaç kişinin de değil büyük bir kitlenin damağında. Bu basarınız tek kelime ile harikulade. Hali ile başta ben olmak üzere dört gözle bekleyenleri de çok.Yüzlere tebessümden fazlasını konduracak bir haberinizi duyma ihtimalimiz nerelerdedir acaba : )

Not: Çok derin araştırmalar yaptım ama tema olarak kendisine yaklaşanı, konu itibariyle eşi benzeri olmayan bir hikaye bu(En azından dizi boyutunda). Gerek kitap gerekse de dizi film olarak benzer tadı alabilmek için önerileriniz varsa verebilir misiniz?

Cevabınız ve dahi ilginiz için ben teşekkür ederim.

Levent Cantek dedi ki...

Yanlış anlaşılmış, koydurduğum madde şununla ilgiliydi, yaptığım anlaşmalarda sözleşme süresi boyunca başka bir yere başka bir senaryo yazmama izin verilmiyordu, Halka ile ilgili istisna maddesi koyduruyordum. Halka olabilseydi, yazabilecektim....

Diğer konu ise, Halka'yı başka bir biçimde (grafik roman vs) yazmak gibi bir niyetim hiç olmadı, olmaz da...

Halka benim için bir hatıra artık, bu işlerde "dün" yok, hep "bugün" var... Önümüzdeki hikayelere bakmak zorundayım.

Bizimkisi gibi soap opera hikayeciliğinin hakim olduğu piyasalarda farklı işleri varedebilmek ve yaşatabilmek cidden sıkıntılı. Asıl sorun orada... Genel olarak kadın seyirciye yönelik aşk hikayesi aranıyor ve isteniyor...

Related Posts with Thumbnails