Anabritannica ile vedalaşamıyorum örneğin, kıyamıyorum bir türlü, içim eziliyor... Ya diyorum, ben seni almak için nasıl uğraştım bilemezsin, Vallahi tillahi üç kuruş param var, fasikülünü aldığımda öğlen yemeği yiyemediğim günler oluyordu...
Britannica, iki kere haftalık fasiküller halinde yayımlandı, ikisinde de bitiremedim, parasızlıktan ancak beşinci cilde gelebilmişimdir, hatta fotoğraftan tespit edilebilir, birinci cilt kapağı olmadığı için, iki tane ikinci cilt kapaklı cilt var elimde... Asistan olduğumda gerisini sahaflardan tamamlamıştım.
Bugün herhangi bir ansiklopedi para etmiyor, odun muamelesi görüyor... İnternet var ya, kimse ansiklopedilerin yüzüne bakmıyor... Satsan yazık. Bir de ansiklopediler tam anlamıyla işgalcidir, çok da yer kaplarlar, bayramdan bayrama açılan yemek masası gibi vitrinde otururlar, lök diye çökerler evin bir köşesine...
Kurtulsam güzel olur demek istiyorum, ama kıyamıyorum, dilimizdeki en geniş, en doğru ve en derli toplu yayın olduğunu düşünüyorum, halen de okumayı seviyorum... Özetle ne yapsam bilemiyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder