Pazar, Kasım 30, 2014

Ukde




Bir defter. İç döken, hatırlayan, nedamet getiren, anlamak ve anlatmak isteyen satırlar. Nuru Gardaş, Benjamin Ağabey'i anlatıyor. Cavidan okuyor, kadınlar konuşuyor. Gurbet yollara düşüyor. Utanan, bağışlayan, özür dileyen hasbıhaller... Şüphenin, utanmanın ve yalanın teşhiri...

Ukde kısacık, büyük bir roman. Ermenileri, Türkleri, kadınları, katilleri, hainleri, eski defterleri deşeleyen kederli bir ses...

Akif Kurtuluş, kayıtsız kalınamayacak başka bir serinlikle kuruyor romanı.

Cumartesi, Kasım 29, 2014

Resimli Türkçe Edebiyat Takvimi


Efenim işte son iki ay nabzımı yükselten, deli işi takvimimizin şeysi... Eylül ayının 4'ü filandı, fikir olarak len oğlum yaparız, yetişir diye başladık, gaza geldim, milleti, gaza getirdim. Kasım ayının 10'unda bitirdik. Görünce anlayacaksınız ancak tuhafların yapacağı bir iş çıktı...Arkadaşlar saymışlar, ben onların yalancısıyım, 51 yazar 15 çizer biraraya geldik, tefrikalar, bantlar, malumatlar, ahenkle dans eden cümleler, ukalalıklar, yorumlar, lakırdılar yazdık çizdik...Nedir diyeceksiniz, çok tarif edemeyeceğim... Masa takvimi gibi ama değil...Benzeri yok çünkü...Gününüz güzel geçsin...

Perşembe, Kasım 27, 2014

Yalnızlık











Yasak


Dün basına bir haber servis edildi. Milli Eğitimin Abdülcanbaz'ı yasakladığı duyuruldu. Bana da sorulduğu için haberdar oldum. İlgili haberden anladığım şu oldu. Şişli'de Eğitim Sen, kimi öğretmenlere Abdülcanbaz ciltleri dağıtmış, siyaseten mücadele ettiği Eğitim Bir Sen de buna itiraz etmiş. İlçe Milli Eğitim müdürlüğü de bu türden izinsiz dağıtımları izin vermeyeceğine dair bir yazılı karar göndermiş okullara. 

Böylesi bir ortamda Abdülcanbaz'ın yasaklanmasına dair "ne düşünüyorsunuz?" sorusuna benim verilebilecek bir cevabım yok. Çünkü, ortada iki rakip sendika arasında bir mücadele var, Abdülcanbaz vesile edilerek siyaset yapılıyor. Yarın şikayet eden taraf kendi üyelerine kendine yakın gördüğü bir kitabı dağıtsa, o kitaba ve o sendikanın seçimlerine muhalefet eden rakip sendika da muhalefet edebilir. Etmelidir de. Önce okul yönetimine, sonra ilçe Milli Eğitime sonra mahkemeye gidebilir. Siyaset de budur zaten, meselenizi görünür kılmaya, konuşulur kılmaya çalışırsınız.

Benim anladığım, Abdülcanbaz yasaklanmamış, izinsiz dağıtılan bir şeye yönelik uyarı yapılmış...Bunu da tuhaf bulmuyorum.

İlçe Eğitim müdürünün Abdülcanbaz'ı filan bildiğini sanmıyorum.

Bir müdür, bir amir, ileride herhangi bir uygulamadan sorumlu tutulacak bir memur bu tür meselelerde "acaba nasıl" düşünür. Biraz tersten bakalım. Çok da ters değil ama. Sınıfta öğretmensiniz, öğrencileri bir filme ya da tiyatro oyununa götüreceksiniz, toplaşır götürürsünüz, biter gider. Götürmek için izin isterseniz, o herhangi bir memur, amir ya da müdür, size filmin ya da oyunun içeriğini sorar. O içerikten korkar. Siz şikayet edildiğinde başıma iş açılmasın diye izin almaya kalkışmışsınızdır. O memur, o amir ya da müdür, bu korkuyu misliyle yaşar ve izin vermek istemez, "ağrısız başım" demek ister. Sizi süründürerek caydırırlar. Alt tarafı film olmaktan çıkar iş. Kızla oğlan öpüşüyor mu'dan başlar, ahlak ve ananelerimize varır mesele.

İşleyiş böyle. Şişli Eğitim müdürü, bir çizgi roman hastası, bir Abdülcanbaz okuru ve hatta Eğitim-Sen'li bile olsa bu mantığa uymak zorundadır. İzinsiz bir dağıtım yapamazsın, benim onay vermediğim bir şeyi dağıtamazsın demeye mecburdur. Yoksa o sorurmlu tutulur. E biz seni buraya boşuna mı oturttuk efendi lafazanlığı başlar.

Aktüel siyasetle ilgili bir yorumda bulunmuyorum. Bürokrasinin işleyişinden söz ediyorum.

Dün bana sordular dedim. Kişisel olarak konuşmamı ya da bir yorum yapmamı gerektirecek bir durum olduğunu düşünmediğimi söyledim. Çünkü mesele Abdülcanbaz ya da çizgi roman değil. Haberin sunumu dahi siyasi bir mücadelenin parçası. İşin esası, bu olayda vesile edilen çizgi roman ya da Abdülcanbaz olsaydı, sahiden onlar konuşuluyor olsaydı, konuşurdum dedim. Bana gerek yok çünkü.

Diğer yandan, itiraf etmeliyim şu hoşuma gitti, Abdülcanbaz ciltleri kitap olarak hayli pahalı, satın alınıp dağıtıldıysa eğer...doğrusu güzelmiş derim...

EDİT: Kimi arkadaşlar uyardılar, Abdülcanbaz'ı dağıtan Eğitim-Sen değil... Şişli Belediyesiymiş... Geçen yıl da yapmışlar bunu. Anlaşılan o ki geçen yıl daha sınırlı bir dağıtımmış...Bu kez daha çok insana hediye etmişler galiba...Almayanları da toparlayan bir arkadaş, abi istersen göndereyim dedi :)

Ben Uyumam









Çarşamba, Kasım 26, 2014

Makyaj










Fotoğrafın maliyetli ve matbaa teknolojilerinin fotoğrafın yaygın olarak kullanılmasına uygun olmadığı zamanları düşünün...Basın ressamları gazetelerin dergilerin görselliğini istifledikleri zamanları kastediyorum.

Bu istifleme haliyle sadece betimlemeci-belgeselci bir yöne yansımıyordu...Bir tür fantezi işlevi de görüyordu.

Kadınları olduğundan güzel göstermek bir estetik tercih gibi görülebilir ama bunun öbür yüzü metalaştırma-ticarileştirmedir...O kısmı geçelim.

Makyaj yapan kadın ilüstrasyonları hep dikkatimi çeker...Bir tür fantezi içeriği taşıdıkları aşikar, dudakları belirginleştirme, kırmızılar, olduğundan farklı göstermeler vs...

Popüler kültürün işleyişi tecimsellikle-satışla doğrudan ilgili olduğu için abartı ve erotizm unsuru her defasında artar...Makyaj yapanı kadını çıplak ya da yarı çıplak göstermek, yatakla birarada resmetmek işin raconunda vardır...


Fotoğraf çıkınca manzara değişmiyor...Sahne sanatçılarını ayna karşısında fotoğraflandığını sık görmüşsünüzdür...Peki ayna, makyaj ve kendini seyretmek olgusunu günümüzün selfie'siyle birarada düşündünüz mü?

Yukarıdaki ilüstrasyonlar nostaljiden başka birşey değil artık...Ama lütfen şuna dikkat kesilin derim, makyaj yapan kadınlar, ayna, yatak odası ve banyo aynası selfielerin değişmez unsurları değil mi sanki?

Cuma, Kasım 21, 2014

1951


Yeni grafik romanımız 1951'den bir sayfa. Sefa Sofuoğlu çiziyor, ben yazıyorum. Yine bir Ankara hikâyesi daha diyelim.

Çarşamba, Kasım 19, 2014

Koleksiyon Sayfaları

HERGE Tintin Le sceptre d'Ottokar, 350Bin Euro
ANDREAS - Cromwell Stone, 3000-4000 Euro civarı

CHALAND - Freddy Lombard - Vacances à Budapest, 6000-8000 Euro civarı

Crécy, Léon La Came, 3000-4000 Euro civarı

FRANQUIN Gaston Lagaffe Un gaffeur sachant gaffer, 85000 Euro civarı

GIRAUD Blueberry L'aigle solitaire, 9000-10000 Euro civarı

HERMANN Jeremiah Du sable plein les dents, 2600-2800 Euro civarı

MIRALLES Djinn Carnet d'auteur, 3000-4000 Euro civarı

TARDI La Débauche, 9000-10000 Euro civarı
Huberty Breyne Galerisinde, Paris'te, 14 Aralıkta açılacak 101 Originaux D'exception
sergisinde yer alan  çizgi roman sayfa orijinallerinin bir kaçının değerini yazayım istedim...

Fransızlar, ya bilgilendirmek ya da beni bir müşteri olarak gördüklerinden bu tür sergi haberlerini mutlaka gönderiyorlar bana... İster istemez inceliyorum...Sanılanın aksine koleksiyoncu değilim. Param olursa eskilere değil yenilere "yatırmayı", genç çizerleri teşvik etmek adına kullanmayı yeğlerim.


Kart atmışlar


Bir oyunbaz, İzmir'e aldanmayın, İstanbul'dan kart atmış Ankara'ya...Muzaffer Abi'ye yazmış...Samim imzasıyla...Adres yanlış ama dünya böyleleriyle dönüyor...

Salı, Kasım 18, 2014

RTET


"Bu nedir ya!" diyenler az bekleyecekler... Aralık başında edebiyat sevenlere, İletişim'den

W!

http://sakimichan.deviantart.com/art/Princess-Mononoke-Prints-for-sale-275280478

http://danidem.deviantart.com/art/The-Contract-302210923

http://lao-wa.deviantart.com/art/Jungla-Fanart-216720913

http://couscousteam.deviantart.com/art/Girl001-380735149

http://aledin.deviantart.com/art/Alice-in-Nukeland-246970858

http://atomiccircus.deviantart.com/art/Merida-color-Pencil-Drawing-440995566

http://janaschi.deviantart.com/art/744-121908931

http://yaphleen.deviantart.com/art/Kiki-s-delivery-service-285079502#

Related Posts with Thumbnails