-->
70'lerdeki çizgi roman tutkusunu neye/nelere bağlıyorsunuz? Televizyonun ve internetin olmaması mı sizce büyük bir etken miydi? Yoksa başka nedenleri var mıydı?
Türkiye çizgi romanın altın döneminin 1955-1975 yılları arası olduğunu söylemek gerek. Yetmişlerdeki çizgi roman tutkusuna yönelik sadece siz değil pek çok kişi atıfta bulunuyor. Bunun temel nedeni bugün koleksiyoncu olan veya konuyla ilgili söz söyleyen insanların o tarihlerde çocuk olmasıyla ilgili. Bu da tahmin edebileceğiniz gibi nostaljiyle besleniyor. Yoksa o yıllarda yayınlanan çizgi romanların büyük çoğunluğu on yıllar önce de yayınlanıyordu. Çizgi roman, dünyada televizyonun yaygınlaşıp güçlenmesiyle, video oyunları, dvd ve internet pek çok yeni iletişim aracı çıkmasıyla geriledi. Türkiye’de de benzer bir sürecin yaşandığı su götürmez bir gerçek.
O dönemdeki çizgi roman tutkusunu neye bağlıyorsunuz peki?
Kahraman olgusu, muktedir olma, kötüleri yenme, özdeşleşme gibi pek çok şey sayılabilir. Ben şunu hatırlatmak isterim. Türkiye’de popüler olan İtalyan çizgi romanlarını temel alırsak, onların Hollywood’u modellediğini, hatta pek çok ünlü aktörün birebir çizgi romanlarda kullanıldığını görebilirsiniz. Türkiye’de çizgi romana otuzlu yıllarda “sinema romanı” dendiği de olmuştur. Bir başka deyişle çizgi roman, kâğıttan sinema işlevi görmüş. Söz konusu yetmişli yıllarda çocuklar eski çizgi romanlarını sinema önlerinde satar ya da takas ederlerdi. Tutkuyu konuşacaksak, çocuklar için sinema ile çizgi romanın el ele hayal körüklediğini söylememiz gerekiyor.
Çizgi roman tutkusunun çocukluktan kalma bir alışkanlık olarak mı görüyorsunuz?
Çizgi romanla çocuk yaşta karşılaştığımıza ve alışkanlığı o dönemde kazandığımıza göre evet diyebilirim…Bir genelleme yapacak olursak çizgi roman 8-15 yaş arası okura hitap eder. Endüstrisi olan ülkelerde üst yaş sınırını sürekli yukarıya çekmeye çalışmalar hep vardı. Bugün alt sınırın 15’e çıktığı söyleniyor. Bütün dünyada yaygınlaşan comicstore-çizgi roman sahaflarının müşterilerinin yaş ortalaması 30’un üzerinde. Pek çok ülkede okur yaşının yeniden aşağıya çekilmesi gerektiği tartışılıyor.
Yetmişli yıllardan sonra ortaya çıkan ya da Türkiye'ye daha geç tarihlerde gelmiş çizgi romanlar neden Tommiks, Teksas, Zagor ya da Kızılmaske kadar tutulmadı?
Yabancı çizgi romanları soruyorsunuz, öncelikle dönem değişmişti, satışlar düştü. Örneğin Zagor, yetmişli yıllarda haftada 50 bin civarında satıyordu. Bugün yayınlanan yabancı çizgi romanların aylık toplam satışı bunun üçte biri bile değildir. Ama bugünün çok satar çizgi romanları o dönemden çok daha sonra yayınlanan çizgi romanlar, örneğin Martin Mystere... Dönemleri ve koşulları karşılaştırmak çok doğru değil… Geçmişte yalan yanlış çeviriler yapılırdı, telif hakkı ödenmeyen çizgi romanlar olurdu, kopya çekilirdi, kötü basılırdı, hep tekrar yayınlar yapılırdı vs ama satışlar iyiydi. Şimdi karşılaştırılmayacak ölçüde kaliteli işler yayınlanıyor, o ölçüde satışlara ulaşılamıyor. Türkiye’de dergicilik büyük sıkıntı içinde, bunu da hesap ederek düşünmek lazım. Yoksa romantizmle geçmişe bakabiliriz elbet…
Günümüz çizgi romanlarının o dönemdekilerden farkı nedir?
Senaryo derinliği, devamlılık ve estetik açıdan günümüz çizgi romanları çok daha başarılılar. Ama mevcut okur oldukça muhafazakâr, çocukluğunu kovaladığı için yeni olanı okumaya pek yanaşmıyor. Sadece Türkiye’de değil pek çok ülkede benzer tepkiler verildiğini söylemek mümkün.
Çizgi romanlara yönelik ilgiyi azalmış olarak mı değerlendiriyorsunuz?
Nasıl baktığımızla ilgili aslında... Satışları konuşacaksak karamsar olabiliriz. Ama çizgi roman geçmişle kıyaslanmayacak ölçüde itibar da görüyor denebilir. Sanat dergilerinde çizgi romanla ilgili yazılar yayınlanabiliyor. Örneğin Frankfurt Kitap Fuarında Türkiye’de çizgi roman sergisi açıldı, etkinlikler yapıldı. Böylesi bir gelişme yetmişli yıllarda kimsenin aklına gelmezdi.
Genel olarak dünyada çizgi romanlara baktığımızda nasıl bir durum ve gidişat var?
Endüstrisi olan ülkelerde, örneğin Japonya, Fransa ya da Amerika’da yoğun ilgi halen sürüyor. Bu ülkelerde albüm satışları milyonu geçen onlarca çizgi roman var. Günümüzde özellikle Mangalara, Japon çizgi romanlarına yönelik büyük bir ilgi yaşanıyor. Öyle ki Frankfurt Kitap Fuarında yaptığımız çizgi roman etkinliklerinde bana Türkiye’deki manga yayıncılığı ve mangakalar hakkında çok sayıda soru soruldu. Büyük merak var. Fuarda kostümleriyle dolaşan manga fanlarının, özellikle genç kızların sayısı o kadar çoktu ki…Bu durum hep konuşuluyor, yeni okurlar arasında teenage girl oranı hayli yüksek…[Bilgi Üniversitesi, İletişim Fakültesi Gazetesi için yapılan bir röportaj, Kasım 2008]