![]() |
Trençkot pardösülü biri kadın üç kişi karanlıkta, köprüde, gece ışığının altında buluşmuşlar, yüzü görülmeyen biri diğer ikisine silah doğrultmuş. Polisiye estetiğinin klişeleri öne çıkartılmış demek gerekiyor. Sahneyi gördüğümüz açı, hele o günler için yeni ve muammayı artırıcı türden istiflenmiş. Karanlık, renk olarak mavimsi-tramlı kurulmuş... Amaç, merak uyandırmakmış, bunu da başarmışlar.
![]() |
"Pulp
Kapağının 7 Emri" gibi bir şey uyduracağım…Pulp kapağı nasıl yapılır-nasıl olmalıdır gibi madde madde kurallar düşünmek istedim. Birincisi, kapakta sahne donmuş gibi
olmalı ama aksiyon da içermelidir… İyi bir kapakta zaman durmuş gibi görünmeli
ama her şey hareket halinde hissedilmelidir. Silah çekilmiş, biri kaçmakta,
biri yakalanmak üzere vs. Mutlaka düğüm anı çizilmeli, başka bir âna izin verilmemelidir.
İkincisi, renklerde gerçekçi olmaya çalışılmamalıdır. Göz alıcı bir kırmızı,
ürkütücü bir mavi, çığlık atan bir sarı olabilir. Renkler atmosferi değil
histeriyi yaratmalıdır.
Üçüncüsü, hiçbir yüz tam gözükmemelidir. Gölgeler karakterin kimliğini örter, gerilimi besler çünkü. Kapağın üçte biri karanlıkta kalmalı ki okur, kalanını kendi zihninde tamamlamalıdır. Dördüncüsü, femme fatale olmazsa pulp olmaz. Tekinsiz bir güzel, masum bir kurban kapağın ortasındadır. Biz ona bakarken bu kadın tehdit de edilmelidir. Beşincisi, tipografi bağırmalı, başlık afiş gibi olmalıdır. Büyük puntolarla kırmızı, siyah ya da sarı gözükmeli, yazı görselin değil, okurun ensesinde ciyaklamalıdır. Altıncısı, pulp kapağı edepsizdir, hikayeyi değil hisleri satıyorsun. Unutma, ne kadar “ayıp” o kadar “ilginç”tir. Yedincisi, kapakta her şeyi gösterme, okur kapağı açmalı, sayfayı çevirmeli…
![]() |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder