Pazartesi, Ağustos 09, 2021

Vüs’at Bey

VOB, hep yoğun, hiç acemi olmamış gibi yoğun. Monolog ve iç monolog. Şuna benziyor, buna benziyor. Hiçbirine benzemiyor. Taşrada sıkışan, şehirde sıkışan, arada, arafta sıkışan. Mızıkalı yürüyüşün beyhudeliği. Buzul çağının sahteliği. Hayattan parçalar, tarihten manzaralar. Vüs’at Bey, Türkçenin kayıp patikası, uzak kasabası.

 

1 yorum:

Onur SEZER dedi ki...

Vüs'at O. BENER'i şair olmamasına karşın "İkinci Yeni" akımından sayabiliriz sanırım. Kendisinden bu akımın en başarılı öykücüsü olarak söz edildiği için bütün kitaplarını iki günde bitirdim. Dost&Yaşamasız kitabındaki birkaç öykü dışında kitapların çok sıkıcı ve başarısız olduğunu düşünüyorum.

Acaba ikinci yeniciler bilerek ya da bilmeyerek sürekli birbirlerini överek bir kült oluşturmuş olabilirler mi? Hollywood'daki Scientology tarikatının Türk Edebiyatındaki versiyonu gibi. Alternatif bir geçmişte toplanıp ayin benzeri ritüeller yapıyorlardı belki de.

Related Posts with Thumbnails