Avuru zavuru, bağrını döveni, mızırdananı, bir bir
anlatanı, efil efil eseni, siyim siyim yağanı, vıcır vıcır öteni bilen adam.
Destancı, ağıtçı, meydancı, muhabbetçi. Güzel ağlayan, güzel gülen yazar.
Yetim, kekeme, tek gözlü, eksik çocuk. O çocuk olmadan yazar olamazmış. O çocuk
olmadan Çukurova yetim kalırmış. Yaşar Kemal kimsecikmiş, yağmurcuk kuşuymuş,
Memet’miş. “Amanı bilin mi efendi?” diyormuş. Gün ışığı maviymiş, ipince
dağılarak çağlarmış. Stalin, Gorki’yi öldürttüğü için alçakmış. Kürtlerle
Türkler kadere rıza derlermiş. Fırat suyu kan akarmış. İstanbul Türkçesiyle
roman yazılamazmış. Yeşil sinekler, sarı ışıkta çakıp çakıp sönüyormuş. Yaşar
Kemal, Türkçenin tabiatıymış. Onsuz hayat, onsuz edebiyat kararsız, durgun ve
un ufakmış. Cansız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder