Yaşım ilerledikçe, organize olmanın hevesle, iş ahlakı ve bitirme iştahıyla ilgisi olmadığını geç de olsa anladım. Yani siz o hislerle işe başlayabilirsiniz belki ama asıl bağlayıcı ve yürütücü olan motivasyon genel olarak çıkar ortaklığı, genellikle paradır... Ortada paylaşılan bir para varsa, insanlar güzelce organize oluyor ve birbirlerine "ne yapabiliriz, nasıl bitirebiliriz" hissiyle yardımcı oluyor, eksiği gediği şevkle kapatıyorlar.
Deprem ülkesi olduğumuz için çeşitli yasalar yürürlüğe girdi, inşaatlar denetime tabii tutuluyor mesela, belli aşamalarda denetçiler geliyor ve her katta bir kontrol yapıyorlar. Yani teknik olarak inşaatta bir sorun varsa, onay vermeyebiliyorlar. Her satıştan yüzde dört pay alan emlakçi arkadaşların değişiyle hepsi "sıkıntılı adamlar" üstelik...E bu sıkıntı nasıl çözüldü-çözülüyor bilmeyen yok... Denetçiler, inşaata gitmeden imza verebiliyorlar artık, hatta yanlış olmasın "Pasif Proje Uygulama Denetçisi" diye bir iş-(yazıyla meslek tanımı) bile var. Arada halkımız mağdur olmasın diyerek İmar Affı çıkıyor, "mütahitler" eliyle görülen lüzum üzerine partiye veya camiye yardım yapılıyor, örtülü ödeneklere katkıda bulunuluyor filan... Bunların hepsi organizasyon mesela... Gerçekten kimse sesini yükseltmiyor ve tatlı tatlı parayı paylaşıyorlar, süphaneke amin... Herkes suçu paylaştığı için kimse kimseyi suçlayamıyor da...
İstersek organize olabiliyoruz yani, kendimizi hafife almayalım...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder