Gösteri demişken, benim çok katlı yapı karşıtlığım var, sevmiyor ve anlamıyorum. Şimdiki zamanda benimkisi nostaljik görünebilir, demode ve akıldışı sayılabilir ama bu bir hoşnutsuzluk hissi ve geçecek gibi durmuyor. Bu manzara bana korkunç, sevimsiz, ürkünç ve kaotik geliyor, kimisine muazzam (tremendous), çağın hızı, zamanın ruhu, gururlandırıcı filan gelebilir...
Normal bir devletin, akılcı bir kamu idaresinin deprem bölgelerinde kat sınırlaması getirmesi gerektiğine inanıyorum. Ben bu fikri ne zaman söylesem, Japonya'daki gökdelenlerden söz ediyorlar, asıl mesele şuymuş buymuş sıralanıyor. İnanın o kadar bilgili değilim, şüpheciyim, susuyorum ama konuşanların o kadar bildiklerini sanmıyorum... Japonlar ve Japonya'yla ilgili o kadar çok uydurmamız var ki bence tam bir martavalcı fıkrasıyız.
İstanbul'da neden bu kadar çok gökdelen var? Neyin gösterisi bu? Neyin büyüklüğü, neyin uzunluğu... Kime yapılıyor hem? Lafa gelince modernizm estek köstek, puta tapmıyoruz, heykel sevmiyoruz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder