Perşembe, Nisan 14, 2022

Yazamaz!

1957 yılında Gölge isimli bir mizah dergisi çıkıyor, dönemin çok satar dergisi Akbaba'yı taklit eden bir yayın diyelim. Çok uzun ömürlü değil aslına bakarsanız, 1958'de sonlanıyor. Turgut Atasoy ve sonradan Galip Erdem çıkarmışlar...Kapakları epeyce bir zaman Bedri (Koraman) çiziyor, en azından sayıların üçte birinin kapağında erotik nitelikli karikatürleri kullanılmış, Sonra Niyazi Yoltaş, Osman Filiz vs... 

Gölge için Akbaba taklidi dedim ama şu notu da düşeyim, taklitçiler genellikle taklit ettiklerini eleştirmeye de girişirler, Gölge'nin çeşitli sayılarında Akbaba'ya sataşıldığı görülüyor, bilemiyorum, belki sorsalar Akbaba da bir Fransız dergisinin taklidiydi diyecekler. Gölge, fikren ne CHP ne de DP'liyiz demiş ama sonradan o iddiası da berhava oluyor. 

Yazıyı Gölge'yi anlatmak için yazmadım, bir sayısında Aziz Nesin'i saldırmışlar  (eleştirmişler diyemiyorum), bana kalırsa nefret suçu içeren şeyler yazmışlar, o sebeple yazıyorum. Kimi okurlar, Aziz Nesin'den niye yazı almıyorsunuz diye sormuşlar, sahiden sormuşlar mı belirsiz, Nesin dergide yazmak ister miydi yine belirsiz, gel gör ki Gölge husumetini açıklamak için vesile etmiş, Nesin'in neden yazamayacağını tadını çıkararak şöyle açıklamış: "Akbaba'ya yazar, Dolmuş'a yazar, Yeni Gazete'ye yazar, Eski Mecmua'ya yazar. Fakat çok meşhur Aziz Nesin Efendi ne yaparsa yapsın Gölge'ye yazamaz. Para istese günahımızı bile vermeyiz. Bedava yazsa kabul etmeyiz. Üste para verse, yine faydasız" diyerek maddeler halinde Nesin'in komünist olduğunu anlatmaya başlamışlar. İşte 1950'de Yeni Başdan'ı çıkarmış, komünist Marko Paşa'da çalışmış, Merhum Paşa, Malum Paşa onun eseriymiş, komünist olduğu için Bursa'ya sürgün edilmiş, hapiste yatmış, Sayın Menderes meclis kürsüsünde isim vererek komünist olduğunu söylemiş vs vs

Küçük bir alıntı daha, işin içinde Sabahattin Ali de var: "Yaşadığı müddetçe hep Kremlin ağzı ile -yani sahibinin sesi ile- ürüyen ve neticede bir hayır sahibi tarafından çok özlediği affedersinizlerin cennetine yollanan Sabahattin Ali'nin Marko Paşa'sını hatırlarsınız. İşte Aziz Nesin, bu Marko Paşa'nın tesadüfen en gözde elemanı idi ve tabii tesadüfen göze geldi."

Siyaseten kimseden yana değiliz deseler de anti komünist ve sağcı oldukları hemen anlaşılıyor, üslupları her bakımdan tatsız... Niye yazmışlar, ne istemişler Nesin'den, katledilmiş Sabahattin Ali'den filan... Tabii ki anlıyorum ama katılamıyorum, eleştiridir diyemiyorum. Belki asıl amaç Akbaba'yı yaralamak, ihbar etmek, rakibi yaftalamak... İmzasız olduğu için kim yazmış belirsiz, derginin sahibi Turgut Atasoy, Gölge'den önce İstanbul isimli bir sanat edebiyat dergisi çıkarıyor, çok bildiğim bir yayın değil ama 27 Mayıs sonrası Yol diye bir başka dergi çıkarıyor, o dergi yine sağcı bir Atatürk yorumuyla kendini vareden neşriyattan, anti komünizm orada da mevcuttu diye hatırlıyorum. 

Bu tür polemiklerde, tahkir ve tezyif edici dille bir saldırıya geçildiğinde, o dergide çalışanlar ne hissediyordu diye düşünürüm. Gölge'de Oğuz Aral, Bedri Koraman, Yalçın Sade gibi bir kısmı Nesin'le çalışmış, hasbihal etmiş pek çok mizahçı var, böyle zamanlarda siyasetten ne anlıyorlardı, insani olarak ne kadar rahatlardı. Otuz yıl oldu, Turhan Selçuk'a sormuştum, 27 Mayıs'tan önce siyasi olarak solculuk nedir bilmiyordum demişti bana. Kim bilir, karikatürcüler Aziz Nesin'den korkuyor, onun bir komünist ajanı ihtimalini akıllarında tutuyorlardı. 

Türkiye'nin karışık dönemleri hiç bitmez. Sallayan sallayana, kahreden kahredene...geçiyor ömrümüz. 

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails