Roman iki yönlü gelişiyor, ilkinde romanın reel zamanı var, Şadan isimli genç bir işadamını izliyoruz, diğeri ise Şadan'ın tesadüfen bulduğu ve okuduğu günlük. Romanı ilginç kılan da bu günlük zaten. Genç bir kadın, neredeyse ilk cinsel deneyimlerini anlatıyor ve anlattıkları içinde bir kadınla ilişkiye de giriyor. Cesaret dediğim esas olarak buydu... Benim bildiğim kitapla ilgili yargıya intikal etmiş bir şey olmadı, gözden kaçmış gibi duruyor.
Şadan, günlükte anlatılan insanlarla roman boyunca karşılaşmaya başlıyor, gel gör ki, yazar okurunu sürekli şaşırtmak istediği için hikayenin ucu bir yerde kaçıyor, sayfalar harcanmış bir karakter iki satırda kaybolup gidiyor vs. Kahramanımız, günlüğün devamını bulunca işler çatallanıyor, meğer yazarı ilk defteri kaybedince ikincisini yazmaya başlamış, romanın seyri de orada değişiyor, beyfendi şehvetli bir merakla okuduğu günlüğün yazarının karısı olduğunu anlayınca öleyazıyor...
İlginç bir bölümün görselini aşağıda paylaşıyorum, ne niyetle yazıldığını bilemiyorum ama Yurdatap, kadınlardan hoşlanan bir kadını ameliyatla erkek yapmış... Öyle mi münasip görmüş, sansüre önlem mi almış bilmek mümkün değil. Hep söylüyorum, ahlakçının şehveti ile şehvetlinin ahlakçılığı bazen birebir örtüşüyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder