Japon porseleni kadar pürüzsüz, foto-roman yüzler. Kadınlara
hap dediği “gerçek hayat hikâyeleri” anlattı yıllarca Faruk Geç, biraz
ordan biraz burdan. Reçete Simavi’den. Edepli bir cinsellik, şefkatli bir
zalimlik, susmakla ağlamak arasında tiplemeler. Ne Bayırgülü’nün isyancı surat
asmaları, genç erkeklerle yarışır istek ve meydan okumaları ne de Ramize’nin
nörotik, nemfoman ve meşum motor kızları. Hepsi Selma Güneri’ye yazılmış
öyküler. Erkekler ya Ediz Hun ya da Önder Somer, şehirden.
[Bu satırları, yirmi yıldan fazla oldu, Güldiken'e yazmıştım.]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder