Erotik dedim, sahiden erotik mi derseniz, o kadar değil... Bir şeyler olacak gibi duruyor, "tek bir kısım" hariç, bir şey de olmuyor, bir melodram okuyoruz diyelim... Mukayese yapılırsa, 1943 itibarıyla evet, savaş zamanı, kağıt sıkıntısı var, az yayın çıkıyor, kolay farkedilebilir endişesini hesap edebiliriz veya dönemin basın savcısı çok da cebbar biridir, korkmuş olabilirler ama... daha cesur çağdaşları yok diyemeyiz...
Roman, özet verir gibi bir şey, o azlıkta karakterleri değil de olayları anlatıyor bize... "Şöyle oldu, bunun üzerine de şöyle gelişti" diye anlatılabilecek bir metin düşünün. Kısaca özetleyeyim, maddi sıkıntılar içindeki genç bir kadın, kaza geçiren ağabeyinin yerine, erkek kılığına girerek bir köşkte ders vermeye başlar. Gel zaman git zaman ailenin büyük oğlunun arkadaşlığını, evin üstelik nişanlı olan küçük kızının -hiç istemese de- kalbini kazanır. Kahramanımız bir ara evin içindeki davete kadın olarak katılınca da aşıklar-arkadaşlar listesini alaşağı eder, büyük oğulu aşık, küçük kızı arkadaş eder kendine.
Evet, klişe, okurken ister istemez e nasıl anlatacaklar diyorsunuz...Bu yazıyı yukarda belirttiğim işte o "tek bir kısım" için yazdım... Kahramanımızın erkek hali, bir erkek gibi evin küçük kızıyla öpüşüyor, hatta büyük oğul da onları yakalıyor. İki satırda geçen bir şey... Öylesine, sıradan bir şey gibi anlatılmış, sansürden kaçan-kaçırılan cümleler... Bütün kitapçık, o iki satırın hayali ve fantezisi için var sanki...
Sahaflardan, erotik kitaplar topladığı anlaşılan bir merhumun koleksiyonundan çıktı, seksen yıl saklanmış bir şey belki de...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder