Cumartesi, Şubat 25, 2023

Hırsız Defterinin Kadınları


Epey oluyor sahaflardan bulduğum bir suçlu defterini paylaşmıştım. Defter dediğime bakmayın, 1950'li yıllarda, İstanbul'da, polislere dağıtılan, suçluların vesikalık fotoğraflarından oluşan bir cep kitabından söz ediyorum. 

Bu defa, benzer nitelikte, daha çok sayfalı, hırsız resimlerinden oluşan bir yenisine ulaştım. Aynı boyutlarda üretilen kitapçık kendi içerisinde bölümlere ayrılmış: Dükkan hırsızları, Deniz hırsızları, Ev Hırsızları, Otomobil hırsızları gibi..

Suçlu sayısı artınca galiba, kadın sayısı da artmış, benzer bir yorumu Rum ve Ermeni azınlık için de söylemek mümkün ama ben kadınlarla ilgili dikkatimi çeken bir iki karakteristiği paylaşacağım. Kadın suçlular, tamamıyla ev hırsızlıklarında görülüyorlar, otomobil ve tekne işine hiç girmemelerini anlıyorum ama sanki dükkan soygununa da dahil olurlarmış gibi geliyordu bana. Meğerse, en azından o yıllarda hiç yer almamışlar.

Kadınlar,  "anne ve ev hanımı" olarak evle-ev hayatıyla özdeşleştirilirler, suça bulaştıklarında iyi bildikleri "ev"e yoğunlaşmaları hiç garip değil elbette.

1930-50 yılları arasında yazılmış polis hatıratlarına baktığınızda kadınların "bohçacı" gibi evlere sızıp, etrafı kolaçan ettiğini, soyguna gelen  erkek hırsızlara yardım ettiğini biliyoruz. Veya fuhuş niyetiyle girdikleri erkeklerin evlerini soyduklarını... Çoğu erkeğin kaçamak yaptığı için gıklarını çıkaramadıklarını filan... 

Suçlu kadınların resimlerinden örnekler seçtim, ne zaman-nerde-ne suç işledikleri veya kişisel hikayeleri belli olmadığı için ne desek boş... resme bakıp hafif tertip "uçuyoruz"... Yaşlıca görünen kadınların bohçaçı olduğu tahmin edilebilir... Hepsinin nitelikli hırsız gibi görünmedikleri de anlaşılıyor. Erkek fotoğraflarındaki alamode esintilerden eser yok...Jale hariç hepsinin geleneksel isimleri var. Lakaplarının olmaması suç bahsinde amatör kaldıklarının bir delili. 

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails