Perşembe, Eylül 12, 2019

Pıt Pıt Sözlüğü (31)


Tıkır tıkır: Bütün orta sınıf çalışanları gibi iş günlerini hafta sonunu bekleyerek, hafta sonunu da iş günlerini özleyerek geçiriyorlardı. Ömürlerinin son dakikasının nasıl geldiğini anlayamayacaklardı bile. Sistemin zaferi (Alper Canıgüz, Oğullar ve Rencide Ruhlar).

Renklerden biri: Calûd, hayatını altüst edecek bir şey yaptı: Tam on altın saydığı bu ejderha menisini bir dikişte içip bitirdi. Çünkü Esmeralda’yla birlikte olmasına sekiz saatten az bir zaman kalmıştı (İhsan Oktay Anar, Kitab-ül Hiyel).

Renkler,  rüyalar ve bakkallar: Şehrin bitiminde, denize yakın mahallenin çocuklarının rüyası da, gerçeği de bir bakkal dükkânıydı. Mavi, kırmızı, sarı, yeşil renklerle, kağıtlarla, uçurtmalar, uçurtma kuyruklarıyla, türlü kutular, fenerleriyle bir bakkal dükkânı, bir mahalle bakkalı, çocukları büyüler, çeker kendine. Bu sade sözünü ettiğimiz mahallenin çocukları için değil, dünyanın bütün çocukları için de böyledir az çok (Sabahattin Kudret Aksal, Gazoz Ağacı).

Şehrengiz: Bir şehri çevresi, yaşayanları ve tarihiyle anlatan eserlere verilen isim.

Pazar Ayini: “İlâveleri okuduysan bana verir misin Nermin?” Küçük burjuvanın pazar ayini esas itibariyle üç kısma ayrılır, oğlum Selim: ‘Pazar Gazetesi’ -günlük olaylar, makaleler ve bilmece olmak üzere üç bölümdür- ‘Büyük Kahvaltı’ ve ‘Akşamüstü Kime Gidelim’ sıkıntısı (Oğuz Atay, Tutunamayanlar).

Naşir: Yayıncı, yayınevi sahibi.


Fotoğraf: Ozan Sağdıç.

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails