Dedektifler, Dickens'in benzersiz kaleminden çıkma bir hikayeler toplamı. Yine sokağı anlatarak başlayan, aurayı ince ince nakşeden bir eşşizlik okuyoruz. Kitap, Dickens'in haftalık dergilerde yazdığı yazıların derlenmesi, telif için yazılmış ilginçlikler. Şu kısmı ilginç, suçluların peşine düşen dedektiflerin inatları, sıradanlıkları, endişe ve acemilikleri güzel... Bu hikayelerin, polisiye edebiyata ilham verdiği, bir başlangıç noktası olduğu söylenir.
Baltık'taki Balıkçılar, Musil'in denemeleri. Aslına bakarsanız, denizle ve sahiden de balıkçılarla ilgili olduğunu sanmıştım, ilgisi yokmuş. Deneme seviyorsanız, ilginizi çekebilir ama daha iyilerini okuduğunuzu da bilirsiniz.
Habibi, Craig Thompson'un ünlü grafik romanı. Türkçede yayımlanması bile bence başlıbaşına önemli. İngilizcede neredeyse on yıl önce çıkmıştı, doğrusu, burun kıvırıp oryantalist bulmuştum. Önyargılar, zihin açıcıdır, çabuk karar vermenizi sağlar ama malumunuz sürat de felakettir. Yaşlanmaya niyeti olmayan biri olarak bizde çıkınca alıp "hemmen" okudum elbette. Oryantal bir hikaye olduğu doğru. O yargım adam akıllı değişmedi. Diğer yandan büyük emek var, bir defa o insanı çarpıyor...İyi çalışıldığı, uğraşıldığı, hatmedildiği görülüyor. Hikaye akışı, fantastik temelin inşası, erotizmi ve erkeklik eleştirisi bence başarılı... Ve evet, geveze...Bir o kadar savruk... Yeni bir Şehrazat çıkarmak istenmiş, güzel deneme olmuş... Thompson, çizginin hakkını veren bir auteur... Keşke "bizim çocuklar" inceleseler o çizgiyi...
Kvaidan, Tuhaf Şeylere Dair Öyküler...için Batılılar için yazılmış Japon meselleri denebilir. Eskisi kadar ilgimi çekmiyor halk masalları. Arada bir şey oluyor, üst üste okuyorsun sonra bir soğuyorsun filan... Kitap, galiba o soğuduğum döneme geldi...Yoksa, keşfedilecek, hele korku edebiyatını halk kültürünü izleyerek bulmak isteyenler için birebir... Üstelik ilginç de hikayeler var.
The Beatles ve
The Sixth Stone kısa çizgi hikayelerden oluşan iki ayrı derleme çizgi roman albümü. Çok sayıda sanatçı Beatles ve Rolling Stones yorumları yapmışlar. Müziğe dair her biyografik deneme oldum olası ilgimi çeker. Albümleri görmeseydim eksik kalırdım. Öyküler, bazen çok enformatik ama biraz da amaç o... İkinci albüm, ilkine göre daha yenilikçi ve göz alıcı.
Ağaçlar, Hesse'in doğa ile ilgili denemeleri... Kitap, baskı ve sunum açısından çok güzel. Bu konularda çocuk gibiyim, görür görmez bayıldım. Dilin hakkını veren bir çeviri var. Hesse'in kendiyle konuşması, eleştirilere cevap vermesi, kendine dönüklüğü çok başarılı. İyi edebiyat!
100 Klasik Kara Film, bu tür kitapları hem satın alan hem de artık internette var bu listeler diyerek kaşını gözünü oynatan biriyim. Sinefil değilim ama fena da sayılmam, iyi bir izleyiciyim, kaçırdığım bir şeyler olabilir diye dalladım kitabı... Özetlerde çok tekrar eden yorum var, o kitabın handikabı.
Fırçanın Ucundaki Hikayeler, Dino Buzzati'nin resimlerinden ve o resimlere düştüğü notlardan oluşuyor. Şu açıdan ilginç, Buzzati "ressam" olarak değer görmüyor, önsöz, onun dramı ve önyargısını güzel anlatmış. Romancıların şairliği ya da şairlerin romancılığı pek ciddiye alınmaz. Da Vinci misali birkaç işi hakkını vererek yapabilenlere yaşadığımız dönemde pek inanılmıyor... Rahat eleştirilirler. Buzzati'nin de ressamlığına inanılmamış.
Adiller, Camus'nun tiyatro oyunu. Ayberk Eray çevirmiş. Adil olmakla ilgili güzel bir sıkışmışlık anlatıyor.İster istemez Camus'nun dünyası ve takıntıları nasıl istiflenmiş diye okuyorsunuz. Niye yazmış, ne anlatmak istemiş filan...
Satranç, Zweig'in öyküsünden yapılmış iki ayrı uyarlama. Hangisi daha iyi derseniz eğer, soldaki David Sala yorumu, daha yenilikçi ve estetik...sağdaki daha piyasa işi olmuş...Orijinalinde olmayan şeyler katmış üstelik.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder