Fahriye: Bir şairin kendini övmek için yazdığı manzume, koşuk, şiir.
İntihal: Bir başkasının eserinden çalarak kendininmiş
gibi gösterme, aşırma, aparma, yürütme, çalma.
Son söz: Ben buradayım sevgili okuyucum, sen neredesin
acaba? (Oğuz Atay, Korkuyu Beklerken)
Kurtuluş: Acıların içinden hızla çocukluğuma koşuyorum (Ercan
Kesal, Peri Gazozu).
Gerçek Hayat: Bir aktör. Suratı çiçek bozuğu. Karakter
rollerine çıkar. Filmlerde hep kötü adamdır. Casus, hain, katil, ırz namus
düşmanı. Oysa yaşamda acınacak bir yaratık. Karısından gizli iki kadeh atsın
akşamları, en büyük hovardalığı... Yaklaşırken yanıma, kalktım. Konuşmak
istemiyorum. Gene de tuttu ayaküstü (Oktay Akbal, İnsan bir Ormandır).
Epik: Kahramanlık hikâyeleri için kullanılır, hamasiyet.
Dün gibi: Yıllar önce, ilk seviştiğimiz gecenin
sabahında, otelin küçük, los, havasız kahvaltı salonunda ayçörekleri ve balla
birlikte gelen kahvenin kokusu burnumda (Oya Baydar, Elveda Alyoşa).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder