Tuna, şanslı çocuklardan, okul servisi saat 7:20'de geliyor. Hava ve şehir, o saatte, yukarıdaki resimdeki gibi... Daha erken saatte gidenler var... Havaysa bir saat kadar sonra aydınlanıyor...
Bu uygulamanın gerekçelerini soranlar niye haksız bulunuyor? Bu saat ayarını yapan bürokratların çocukları yok mu? Kendileri kaçta işe gidiyorlar?
12 Eylül'de, tam yılını hatırlamıyorum, 1981 ya da 82'de olabilir, benzer bir şey oldu. Tabii o zamanlar servis filan yok, küçücük çocuklar, o saatte, o karanlıkta yürüyerek okula gidiyorduk. O kadar çok korkuyordum ki anlatamam...Keçiören, o yıllarda, parkı bahçesi, ağacı bol bir yerdi. Başıboş köpeklerden, bir ağacın arkasından, bir çalılığın içinden, zifiri karanlıktan çıkacak kötü adamlardan, sapıklardan, cinlerden şeytanlardan korka korka, onları aklımda evire çevire, öteleye öteleye okula varırdım.
Okul, o karanlığın içinde, biz çocuklara sığınak oluyordu, aydınlıktı, yan yanaydık.
Vicdan başka, akıl başka... Doğrusunu ben bilirim inadı, mutlak bir akılsızlıktır, onu hiç konuşmayalım ama mesele sadece akılsızlık değil...
1 yorum:
sadece değiştirmek, benim dediğim olacak demek. Belki de iz bırakmak isteği hocam . ve stockholm sendromuna tutulmuş bir ülke...
Yorum Gönder