Kanser gibi büyüyen, başkalaşan şehir ve o şehir hakkında kitap
hazırlamak isteyen genç bir editör. Daha dün “burada” olan ve hepsi birer
hatıraya dönüşen evler, sokaklar, kitapçılar. Dipten gelen inşaat uğultusu...
Günbegün gerçeklik algısını yitiren, çevresini, sesini ve en sonunda yüzünü
tanıyamayan bir Kahraman...
Hakan Bıçakcı, kaybolan maziyi, vinçleri, kamyonları, sahte ay ışığını,
uykusuzluğu, kötü rüyaları anlatıyor. Görünmez elin hırsla yırttığı sayfalar...
Uyku Sersemi, kayıp bir şehir rehberi. Bir yıkım günlüğü.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder