Üstelemedim, konuyu değiştirip, sohbet açtım. Aradan
yirmi yıl geçmiş, aklı orada kalmış, önemli
bir hesaplaşma yaşıyormuş gibi geldi bana. Büyük laflar etmek istemem ama belki de geçmişte
yaptığı hataları telafi etme ihtiyacı hissetti. Benim için önemsiz olan bir
şey, onun içinde hatırı sayılır bir yük olmuştu…
İnsanlar geçmişe baktıklarında yaşarken fark etmedikleri
ya da önemsemedikleri şeyleri farklı bir gözle görebiliyorlar. Hayat kolay
değil, hepimiz az ya da çok zorlanıyoruz. Hatalar yapıyoruz, özrü hakediyoruz şu bu... İnsanlar genellikle durumu idare etmek ve karşısındaki insanı sakinleştirmek
için özür dilerler.,
Biliyorsunuz, özür esasen, onarmaya yarar, suçluluk
duygusunu hafifletir, mağdura saygı gösterilmesini sağlar, sosyal psikolojide
özrün toplumsal denge için önemli olduğu anlatılır durur.
Bizim özür dilemekle ilgili güçlü bir geleneğimiz yok, oysa bu
doğrudan doğruya vicdan ile ilgili bir hesaplaşma
demek. Hatamızın kabulüyle başlayıp bizi sorumluluk almaya zorladığı için bir
tür duygusal samimiyet göstermemiz gerekiyor. Eğer mümkünse telafi önerisi
yapmamız icap ediyor filan…Aristoteles, özür ile telafiyi hep birarada düşünür.
Kant, özür dilemenin ahlaki bir yükümlülük olduğunu anlatır. Arendt, sersemliğimizin farkında olduğundan affetme ve özür dilemenin insanı
geliştirdiğini tatlı tatlı anlatır. Yük atmak gibidir bu onun için, geçmişten
sıyırılıp yeniden başlayabilmeyi sağlar.
Doktora yaparken, bir hocamız, öğrencisini azarlamayı
büyük bir gösteriye dönüştürür ve meseleyi uzattıkça uzatırdı. Çok bildiğim bir
şey değil ama galiba Derrida’ya göre sahici bir özür, karşı taraftan bir yanıt beklemeden,
ondan gelecek cevabı hesap etmeden verilmelidir. Hocamız da hata yapan birinin herkesin
önünde samimi bir biçimde özür dilemesini şart koşuyordu. Enikonu abartıyor,
bence saçmalıyordu. O Derrida dedikçe Derrida’ya küfretmiştim.
Başa döneyim, arkadaşım, niye özür dilemek istedi, bunca
yıl sonra beni niye arayıp buldu bilmiyorum, umarım rahatlamıştır. Yazıyı özrünüz ve
telafi gayretiniz eksilmesin efenim demek için yazdım… Son cümleyi "amca" edasıyla söylemiş sayın
lütfen...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder