Cemal Nadir, üç şairin şiirlerinden ilham alarak dizeler "uydurmuş". Olmuş, olmamış... aktüel esprileri üzerinde nerdeyse bir yüz yıl geçmiş, bugünden anlamak ve anlamlandırmak pek akıl karı değil... O faslı geçiyorum, Nazım'ın"Gözleri siyah kadın, o kadar güzelsin ki" diye başlayan dizesini "dişlerimle kanatıp..." diye devam etmek... olmaz değil.
Benim ilgimi çeken görsellik, tiplemelerle ilgili seçimler... A.Hamit, o yıllarda şiirin "şair-i azamı" sayılıyor, ona daha dikkatli yaklaşılmış... Orhan Seyfi de mesai arkadaşı ve Akbaba'daki patronlarından biri ve hayli neşeli çizilmiş... Nazım ise sinirli ve yumruğundan yıldızlar çıkan, sert ve huşunet dolu karikatürize edilmiş. Nazım'ın muhalif coşkusu galiba Cemal Nadir'i daha o yıllarda rahatsız etmiş olmalı. Espri elbette ama klişeleştiren-yaygınlaştırılan yargılar bunlar... Nazım'ın sözde şiirini o gözle okuyunca iş hafif tertip değişiyor...Çürüyen gözler, yorulan asab, dişlenen gerdanlar, sürülen kanlar filan... Pıyy...
Not: Karikatürün cazibesi fondaki güzel kadın olmalıymış, çizilememiş... İyi bir gazete editörü tekrar çizdirirdi... hadi gazete beklemez de... Nadir, kitabına bu bantı seçerken sanki "elden geçirmeliymiş"...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder