Pazartesi, Haziran 20, 2022

Son okuduklarım 56

Beni Avlayamazsın bir roman uyarlamasıymış, Guéraud bildiğim bir yazar değil, diğer yandan ilgi çekici tarafı şu, Alfred'in tatlı bir iyimserliği vardır, seçilen novellaysa sert ve cinnet dolu bir "katliam" hikayesi, insan ister istemez niye seçmiş diye düşünüyor. Ailesi tarafından dışlanan ve küçümsenen bir delikanlının (yakınlık, sempati veya özdeşlik kurduğu) zihinsel özürlü bir kasaba sakinine yapılan eziyete katlanamayarak abisinin düğün günde ailesini ve çevresini katletmesi anlatılmış. Kurgusu, temposu gayet başarılı bir grafik roman, ne ki  (değilmiş gibi gözükse de) öfkeli bir edebi iç sesle okura cinayeti onaylatmak istemişler, işte o fasıl sorunlu, iyiler ve kötüler gibi çok net bir ayrım yapılmış çünkü... 

Horla, bir Maupassant öyküsünden yapılmış bir çizgi roman uyarlaması... Sorel, bizde de yayımlandığı için hatırlatayım, Seksik'ten Zweig'in Son Günleri'ni de uyarlamıştı, görsel bir aura kurma mahareti olan iyi bir çizer... Horla ise fantastik bir gerilimi olan, bu yönüyle bilinen ve hatırlanan bir hikaye, malum, iki asır önce, türe pek yüz verilmezdi, iyi edebiyat ve edebiyat sayılmama korkusu yazarların hikaye seçimlerini etkilerdi. Maupassant, el hak, türle özdeşleştirilemez ama "tekinsizin" kıyılarında dolaşmayı hep sevdi. Horla onun sayesinde bugüne değin yaşamış olabilir ama nasıl anlatsam günümüz için o fikir ya da espri enikonu arkaik kalmış durumda, şapkadan çok tavşan çıktı... 

Ercümend Kalmık, sevdiğim bir ressamdır, kitap onun adına yapılmış bir albümmüş (1991), bilmiyordum, arayıp buldum. Biyografik yazılar, hakkında çıkmış makaleler, konuşma metinleri ve resim çalışmalarından örneklere yer verilmiş. Kalmık, otuzlu yılların ortasından itibaren aşağı yukarı bir on beş yıl, dergi ve gazetelerde faal olarak ilüstratörlük yapmıştır, kitapta o döneme ilişkin pek çizgi bulamadım, bu bakımdan hayal kırıklığına uğramadım desem yalan olur, o çizgilerini çok severim. Ellili yıllara girerken Kalmık niteliğinde bir başka çizgici olmadığı için yokluğu açık ara hissediliyor. Sadece Kalmık değil, Orhon Tolon ve Ekrem Dülek de ellili yıllara girerken kaybolan ilüstratörlerden...Albümle ilgili dikkat çekici bir not düşeyim,  Kalmık'ın kendini çok çizdiğini fark ediyorsunuz, bu bana ilginç geldi. Selfie fotoğraflarının bu denli çoğaldığı bir şimdiki zamandan bakarak söylüyorum bunu...

Derde Deva Randevu 3, bir Murat Menteş kitabı, ünlü edebiyatçılarla yaptığı hayali söyleşilerden oluşuyor, benim asıl ilgimi çekense metne eşlik eden Hakan Karataş çizgileri... Uzun yıllardır bu denli göz alıcı işçilik içeren çizgiler görmüyorduk, Karataş, büyük emek veriyor ve sahiden döktürüyor...

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails