Yalaz rahmetli, en az on beş yıl önce bana bu kitabını imzalayarak göndermiş, tekrar görünce hatırladım... Anladığım kadarıyla kapağı bir nedenle beğenmemiş ve bana gönderirken, sağda görüldüğü üzre başka bir tasarım hazırlayarak Gündüz çizgili kapağın üzerine renkli fotokopi yapıp kenarından yapıştırmış... Bana asıl kapak bu demek istemiş galiba...
Niye yapmış bilmiyorum, narsistik kişiliklerin beğenileri ve yok saymaları her zaman rasyonel olmayabiliyor. Bir ara beni de yok sayıyor, hakkımda kötü konuşuyordu ama kitaplarını göndermeyi, içlerine övgü dolu şeyler yazmayı sürdürüyordu. Öfkeyle yazdığım sanılmasın, şahsına özgü biriydi, gösteriyi severdi.
Sonra şunu düşündüm, zihin açıcı geldi, böyle bir çizgi hangi yıllarda-dönemde çizilmiş olabilir? Her dönemin bir piyasa çizgisi var, arada yazarım "üslup, telifi belirler" diye... Pek çok çizgi birbirini andırıyor, çünkü telif getiren üslup (tarz) neyse yineleniyor... Yani, bana sorulsaydı, dergiyi bilmeden, çizerini konuşmadan üretim yılını tahmin etmem istenseydi, 1935-1948 aralığı derdim...
O yıllarda Cemal Nadir, çok etkileyici, domine edici bir tarza sahip... Yani, meramım yanlış anlaşılmasın, Ersaraç da Emiroğlu da Cemal Nadir gibi çiziyorlar.
İlham İrem'in vefatının ardından şunu düşündüm, sahiden çok güzel, çocukluğuma götüren şarkıları vardı ama galiba asıl olarak, çizgiye olan tutkum sebebiyle ben onu Pencere, Köprü, Ve Ötesi üçlemesiyle başka türlü "tanıdım." Nuri Kurtcebe, o şarkı sözlerine (çizgi romanı andıran bir ardışıklıkla) ilüstrasyonlar çizmişti... Kitap olarak da basılmıştı, ilginçti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder