Realite: Nihayet, anladı ki, kahve işsizlikten ve aile
dirliksizliğinden doğan ıstıraplara karsı sığınılacak tek köşedir. O da olmasa,
mütekaitler için ölmekten başka yapılacak is kalmayacaktı (Reşat Nuri Güntekin,
Yaprak Dökümü).
Abbas: Haydi Abbas, vakit tamam / Akşam diyordun işte
oldu akşam. (Cahit Sıtkı Tarancı)
İfrat: bir sıfatı şiddetlendirerek, abartarak kullanmak.
Cevat Fehmi: Ben Cevat Fehmi Başkut’u tanıdıktan sonra,
ondan hareket ederek, büyük sanatçı kişiliklerini de tanıdım. Sanatçılık biraz
da çocuksulukla at başı gidiyor. Onunla on iki yıllık çalışma arkadaşlığımızda
ne kadar çatışmamız olmuşsa, onun çocuksuluğundan oldu. Ondan ne kadar dostluk
görmüşsem gene onun çocuksu yönünden gördüm. Bir insan, Cevat Fehmi Başkut
kadar çocuksu, temiz olmadan bir usta sanatçı olamıyor (Yaşar Kemal).
Karavelli: Asıl hikâye arasına katılan küçük, bağlamsız
hikâyeler. Dikkat dağıtmak ya da dikkati başka tarafa çekmek için de
kullanılır.
Kese: Yaz tatili özellikle kesenin katilidir. Deniz
kıyısında azıcık serinleyeyim, bir parça başımı dinleyeyim derken borç kuyusuna
tepetaklak gidersin (Çetin Altan).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder