E şimdi maddi imkanları var... E muhalefette değiller, para sorunları yok, kaynakları var, satmasa bile bu dergileri yayınlamayı sürdürecek güçleri var vs...
Satmayan dergileri sürdürmek zordur. Dergi dediğiniz şey okurda karşılığını bulacak bir iddiadır... Okurunu bulamayan iddia olur mu?...
Çok şükür, Türkiye'de İslamcıların iddialı konuşmaktan yana hiç sorunları olmadı, eskiden muhalefette oldukları için muktedirlere sallıyor, yeri geliyor doğru şeyler de söylüyorlardı, azınlıktaydılar. Şimdi muktedir oldular, hâlâ sallıyorlar, yok bunlar iktidarda değilmiş, Beyaz Türkler varmış, yok küresel kuşatma altındalarmış filan...Bitmiyor mağdurlukları...
Bu başka bir tartışma ve konuşanı çok. Benim ilgimi çeken İslami Mizah yaptıklarını iddia etmeleri...Aralıklarla bana soruluyor, dilim döndüğünce anlatıyorum, Levent'le (Gönenç) bir yazı yazdık hatta, uzunca bir makale...
Din temelli bir mizah olamaz...Gülmek bir tepkidir, mizah bir hissiyattır. Müslümanların, nebi ve evliyaların geçmişlerine bakarsanız, güldükleri şeyleri incelerseniz, Kuranı Kerim'i okursanız... Orada bulduğunuz şey kıssadan hissedir, geniş anlamıyla pedagojidir... Kesin olarak mizah değildir...
Mizah, sadece bu olamayacak kadar çok kutupludur...İçinde aşk kadar nefret, sempati kadar husumet, karşıtlık kadar kayıtsızlık vardır. Kıssadan hisseyle de pedagojiyle de hesaplaşır. Mizah, muhafaza edilen her şeyle didişir. Mizah tarihi bunun sayısız örnekleriyle doludur, bir kültüre, bir eğilime, bir zamana sabitleyemezsiniz onu...
Yukarıdaki çizgi roman, Zaman'ın mizah ilavesi Püff'ten... [Yeri gelmişken, Püff fena olmayan bir telif ödüyor ki, iyi çizerleri var ilavenin, kimileri zaten uzun yıllardır çalışan profesyoneller... Editöryalleriyse bana kalırsa iyi değil, AKP karşıtlıklarını yeterince gösteremiyorlar, dergilerin her hafta tutturması gereken bir kıvamı olur, o da olamıyor mesela...]
Müslüman mizahına geri dönersek, vazedilen büyük laflara rağmen, yapıp edilen şu oluyor... Kadın olmuyor mesela sayfalarda, çizmiyorlar... Tekrar eden politik eleştirilere rastlıyorsunuz, Türban meselesi, İmam Hatipliler, İsrail öfkesi, Sam Amca şu bu... Haftalık bir mizah dergisinde 70-80 karikatür, bant ve çizgi roman olur...Sadece bunlarla yürümez ki demek istiyorum... Dergiyi doldurmak gerekiyor... Kaldı ki bunlar mizah değil, İslamcı siyasete dair aktüel tartışmaların bir parçasıdır...Yani bu karikatürlerle İslamcı siyaset yaparsınız ama bu, İslamcı Mizah olamaz.
Yukardaki görseli bir inceleyin...
Ana fikir mizah değil her şeyden önce, pedagoji mi demeli acaba, komik çizgili olmak mizah yapılıyor anlamına gelmiyor...Komik de değil...Bu çizgi roman, bir din eğitimi kitabında yer alabilir mi peki?...Cevabınız evetse mizah dergisinde yer alamayacağını da söylemiş olursunuz...
Okur yok iddia var demiş miydim?
O okur, bu çizgi romanın ulaşmak istediği okursa eğer, "ezan okunuyor" endişesiyle o dergiyi de bırakır-öteler...Öyle de oluyor...
4 yorum:
İslamcılar ne çirkin bir kelimedir, yazınıza katılıyorum ama alttan alttan vermişsiniz kalayı kutuplaşmayı, mizah tezatlıktan doğar, rencide eder fuhuşiyat içerebilir, argo geçer falan filan evet bunlarda zaten islam ahlakının dışladığı şeyler olduğu için kullanacağı konular kısıtlı olabiliyor, dediğiniz gibide karikatür olarak tatminkar etmiyor, çizimde hem ders veriliyor hemde tezatlıktan güldürmeyi amaçlıyor ama şu islamcılar tabiri ve genelleme kalp kırıcı ve üzücü oluyor.
İslamcı adlandırmasını ben değil kendilerini yapıyorlar ama...Tek tek kendi söyleşilerinden bakabilirsiniz... Kolaylıklar
ilginç bir ülkeyiz ve herşey birbirine karışmış durumda, belli bir kitle islamiyet adı altında insanları aldatıyor olabilir bunu iyi ayırt etmek gerekir. İslamiyeti özümsemiş bir insan ben islamcıyım demez en azından böyle bahsetmez.
Kendi topuğuna sıkmak diye buna derim. Karikatürden anladığım şu: Ezan (islam) sevdalısı tipler genellikle kumarbaz, işkenceci ve dedikoducu oluyor.
Yorum Gönder