Akbaba, 1955 / yeniden yorum: LeCe, 2025 |
Mizah dergilerinin kapaklarını yeniden üretme fikrinden
daha önce söz etmiştim. Sevdiğim, anlamlı bulduğum kapakları yeniden
yorumluyorum. Bu süreç, yoğun iş temposundan kaçmanın, geçmişle bugünü
karşılaştırarak düşünmenin bir yolu. Bir tür zihinsel oyun.
Kapaklardaki espriyi ve sahne kurgusunu birebir taklit
etmiyorum; onları gerçekçi bir tonda yeniden kuruyorum. Bunun iki nedeni var. Birincisi,
aynı fikri farklı bir üslupla kurduğumda nelerin değiştiğini görmek. İkincisi,
yerel bir mizah geleneğini bugünün küresel kültüründe yeniden dolaşıma
soktuğumda nasıl algılanacağını anlamak. Bu süreç, mizahın da zamanın da nasıl
değiştiğini gösteriyor.
Bu kez ellili yıllardan bir Akbaba kapağı seçtim.
Dergi, o yıllarda “resimsi” kapakları severdi; fotoğrafla
karikatür arasında duran, hafif erotik etki taşıyan işler… Böyle olunca Nehar
Tüblek gibi karikatür çizgisi belirgin çizerlerin kapağa çıkması zordu. Bu
örnek, o yüzden istisna sayılır.
Kapağın esprisi bugünden bakınca epey çocuksu: “Sulh için
atom.” Soğuk Savaş yılları… “Atom” derken kastedilen şey malum: genç kadının
göğüsleri. O dönem argoda “füze” ya da “atom” sözcüğü doğrudan cinsellikle
ilişkilendirilmişti. Mizah, kadın bedeni üzerinden kuruluyordu; şaka gibi
görünse de bakışın ağırlığını taşıyordu.
Ben o kapağı yeniden ürettim. Gerçekçi bir çizgiyle,
abartıyı ve espriyi kısmen "bozarak". Soldaki özgün kapak hızlı: göz kırpıyor,
güldürüyor, geçiyor. Benim yorumumsa o hızın tam tersine kurulmuş, koyu ve yavaş. Çünkü artık şaka yok; bakışın kendisi var.
Bu yüzden “bakanı” durduruyor. O eski kapağın güvenli
mizahını bozuyor, rahat bir gülümsemeyi imkânsızlaştırıyor. Tüblek’in
figürü bakılmak için yapılmıştı; benimki onu izleyerek bakışın kendisini sorgulamak için üretildi. En azından niyetim buydu. Kadın
artık “şakanın malzemesi” değil, şakanın bedelini ödeyen kişi: “Bak ama bu kez
neye baktığını fark et.”
Başta, kapakları yorumlarken güç kaybedeceğimi,
ürettiklerimin taklit gibi durabileceğini biliyordum. Sonra bunun illa bir zayıflık
değil, tam tersine bir ters yüz etme biçimi olduğunu fark ettim. Bir zamanlar espri
olan şey, şimdi bir yüzleşme biçimine dönüşebilirdi. Bu da bir güç değişimi ve
başka türden, daha sessiz ama daha kalıcı bir etki bırakabilirdi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder