1990 sonrası doğanlara özellikle sesleniyorum. DAVA’m 25 yıldır sürüyor. Hayatımın yarısı ve bugünü yaratan acılı tarihimizin bir aynası. Bu aynada göreceksiniz ki, üzerimize çöken karanlık yeni değil, kökleri derin. Ve bu DAVA ülkemizde çok daha uzun süredir kökleşen örgütlü kötülüğün bir göstergesi. Biz, bu kötülüğe karşı büyük bir hukuk mücadelesi verdik. 90’lı yıllara ait karanlık oyunların bir parçası olan Mısır Çarşısı komplosunun dayandığı sahtelikleri tek tek gösterdik. Bana hakkında soru bile sorulmayan, 1,5 ay sonra cezaevinde televizyondan öğrendiğim suçlamaların asılsızlığını ortaya çıkınca gaz kaçağının bombaya çevrildiği tespit edilince, davaya yapılan yasadışı müdahalelere rağmen, dört kez beraat ettim. Ama şimdi 25 yıllık hukuk mücadelemizin sonunda elde ettiğimiz 4 beraat en tepeden bozuldu ve hakkımda tutuklama kararı çıkarıldı. Yargıtay Ceza genel kurulunun son kararı Engiziyon kararıdır. Soruşturma aşamasında avukat erişiminin tamamen kısıtlandığı, işkencenin sistematikleştiği arkaik dönemi geri çağırıyor. Devletin bile kabul etmiş olduğu o döneme ait hukuk dışı uygulamaları meşrulaştırıyor.
Tesadüfen olmadı bu. Sahte belgelere dayalı bu sahte karar, seçimden önce gündeme sokulan senaryolardan sadece bir paragraf. Bizim mücadelemiz ise ülkemizdeki ağır bedellerle süren yaşam direnişinin küçük ama önemli bir parçası. Bu topraklarda, maalesef, demokrasi mücadelesinin önemli bir kısmı mahkeme salonlarında yürütülüyor.
31 Martta duruşma olacak. Beraatimizi yeniden geri alacağız. Hep beraber.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder